Kariyer Yaşamında Karşılaşılabilecek Problemlerden Biri: İş Yerinde Ağlamak

Hayatımızın büyük bir bölümünü iş yerinde geçirmekteyiz. Mutlu ve heyecanlı olduğumuz iş ortamı içerisinde aynı zamanda üzüntülü, kırgın ya da öfkeli olduğumuz anlar da bulunmaktadır. Kimi zaman yolunda gitmeyen işler, iş arkadaşlarımızın mobbing uygulaması, profesyonelliğimizi kaybettiğimiz noktalar ya da yaşadığımız stres, gözyaşı olarak dökülebilmektedir. İş yerinde ağlamak kariyer yaşamında karşılaşabilecek problemlerden biridir ve bu problem itibarı zedeleyecek durumlardan biri olduğu için olumsuz sonuçlar doğurabilecek potansiyele sahiptir.

Örgütler içerisinde hem formal hem de informal yapıdan söz etmek gerekir bu durumda… Formal yapı örgüt şemasının bulunduğu yapıdır. İnformal yapı ise çalışanlar arası iletişimi, dedikoduyu, takım çalışmalarını kapsayan bölümdür ve bir işletmeyi asıl etkileyen yapı informal yapıdır. Bu dengeyi rakamlarla belirtmek gerekirse örgüt için formal yapı yüzde 25’lik bölümü kapsarken, informal yapı yüzde 75’lik dilimi gösterir.

İş Yerinde Ağlamak İtibarı Etkiler mi?

Bu soruya çeşitli cevaplar verildiğini görebilirsiniz. Kimi yöneticiler “etkilediğini” söylemekte, kimi yöneticiler ise bu durumun oldukça “doğal” olabileceğini dile getirmektedir. Rakamlarla konuşmak gerekirse personellerin yüzde 32’si, CFO’ların ise yüzde 26’sı iş yerinde ağlamanın uygun olmadığını ve insanın zayıf gözükmesine sebep olduğunu, dolayısıyla itibarı zedelediğini belirtmektedir.

Bu durumda “olgunlaşmamış birey” sıfatının kazanılabildiği de oluşan durumlar içerisinde yer alabiliyor. Fakat gözyaşı dökülürken bulunulan ortamda özen kazanıyor. Örnek vermek gerekirse, bir şirket içerisinde satış direktörü olan Selin ile aynı şirkette global satış temsilcisi olan Gökhan’ı düşünelim…

Selin, takım arkadaşlarına satışlar hakkındaki bilgilendirmeleri yaparken, çift haneli olarak meydana gelen satış zararlarını açıklarken duygularını kontrol edemeyip ağlamaya başlıyor. Bunun üzerine yöneticisi tarafından ertesi gün uyarı içerikli bir e-posta alıyor ve iş yerinde, özellikle de takım arkadaşlarının önünde ağlamasının yanlış olduğu belirtiliyor.

Gökhan ise uzun yıllar boyunca süren yoğun çalışmanın ardından hayatındaki iş ve yaşam dengesini ayarlayamadığını ve bu dengeyi tekrardan kurabilmek adına yıllık izin istediğini belirtirken gözyaşlarını döküyor. Takım arkadaşları onu tebrik ederek, bu davranışından ötürü cesur bir karaktere sahip olduğunu söylüyor ve Gökhan adına bir “Hoşça kal” partisi düzenleniyor.

Selin küçümsenirken, Gökhan takdir duyulacak bir davranış göstermiş oluyor. Bu durumda Selin’in itibarı zedelenirken, Gökhan tekrardan saygınlık duyulması gereken bir kişi olarak hafızalarda kalıyor.

Güvenilmez ve Değersiz Hissettirebilir

Amerikalı yazar ve gazeteci Anne Kreamer, iş yerinde ağlamanın katartik fizyolojik faydalar sunabilme potansiyeline sahip olsa da, iş yaşamındaki kadınlar ağladığında bunun bir “feminizm” eylemi olarak görüldüğünü belirtmektedir.

İş yerinde bir kadın ağladığında kendisini oldukça değersiz ve güvenilmez hissetmektedir. Erkekler ise yapılan araştırmalara göre kendisini daha güçlü hissetmektedir. California Üniversitesi İşletme Profesörü Kimberly Elsbach, iş yerinde ağlayan pek çok kişi üzerinde araştırma yaptığında, ağlamanın negatif yönde bir etkisi olduğunu keşfetmiştir. Takım arkadaşları tarafından ağlayan bir kadın ise “Sulu göz” ifadesinin kullanıldığını fakat bir erkek ağladığında “Güç” olarak yorumlandığını tespit etmiştir.

Ağlayan Bir İş Arkadaşınız Varsa…

Her insanın vereceği tepki birbirinden oldukça farklıdır çünkü her insan eşsiz bir kişiliğe sahiptir. Ortak özellikler bulunsa da tercihler ve tepkiler değişkenlik gösterir. Bu nedenle ağlayan bir iş arkadaşınız varsa ya yalnız kalmayı tercih edecektir ya da derdini paylaşacaktır.

Eğer bir takım lideri ya da yöneticiyseniz ve ekip üyelerinizden biri ağlıyorsa, bu durumu suçlayıcı, mesleki açıdan yetersiz ve profesyonellikten uzak bir yaklaşımda değerlendirmemelisiniz. Görmezden gelmemelisiniz. Yapıcı ve çözüm üretici bir şekilde davranmanız, ekip üyenizin motivasyonu açısından önemlidir.

Bazı sorunlar, anında çözüme kavuşturulamaz. Ciddi sağlık problemleri ya da vefat durumunun söz konusu olduğu durumlarda, iş arkadaşınızı anlayışla karşılamak gerekir. Hayat ve iş dengesini kurmak bu tip durumlarda oldukça zordur. Karşı tarafı anladığınızı dile getirmek kimi zaman yetersiz olabilir. Bu durumda arkadaşınızın iş yükünü azaltmayı deneyebilirsiniz.

Takım arkadaşınızın ağlama sebebi bir psikolojik rahatsızlığından ötürü kaynaklanıyor olabilir. Bu durumda ona karşı “Bu sebepten ötürü ağlanır mı?” tepkisini vermek, yalnızca onun ağlamasını arttıracak bir eylem olacaktır. Bunun yerine yapıcı cümleler kurmanızda fayda vardır.

Eğer iş arkadaşınız çalışma ortamı içerisinde gerçekleşen mobbing, şiddet, cinsel taciz, haksızlık, iftira gibi durumlar yaşadığı için ağlıyorsa, hukuki bir süreç başlatması konusunda yardımcı olmalısınız. Ona destek olmak, bu süreçte güçlü kalmasını sağlayacaktır.