Herkesin hayatında zorlu geçirilen dönemler vardır. İş yaşamıyla özel hayatın dengesinin kurulamadığı, başarısızlıkların ya da kötü olayların üst üste geldiği dönemler… Bu dönemlerde ruh halimiz karamsar olur. Problemlerimize yoğunlaşamaz ve sadece çalışmak için çalışır, yaşamak için yaşarız. Problemlerimize odaklanıp çözüm üretmek yerine kendi ruh halimizi düzeltmeye odaklanırız. Lakin yapılması gereken tek şey farklı bir bakış açısı kazanarak, yaşadıklarımıza göz gezdirmektir.
Bakış açısı kazanmak iş yaşamında da etkili bir lider olmamızı sağlar. İnsanın kendi kendine öz eleştiri yapabilmesi, zayıf ve güçlü yönlerini görebilmesi, başarısız olduğu noktaları ve karakteristik özelliklerini, yetenek ve yetkinliklerini keşfedebilmesi için farklı bakış açılarına ihtiyaç vardır. Eğer başarılı, etkili ve verimli biri olunmak isteniyorsa, insanın belirli dönemlerde kendisini farklı bakış açılarıyla sınaması gerekir.
Öncelikle, unutulmamalıdır ki herkesin belli zamanlarda küçük ya da büyük sorunları olur. Bu sorunlar insanın ruh halini olumsuz bir şekilde etkiler. Bu nedenle birey kendisini mutsuz, huzursuz, endişeli ve tedirgin hissedebilir. Bu kişi çalışanlarınız arasında da olabilir, takım arkadaşınız da, patronunuz da. Bu hayatta herkesin kendisini motive etme şekli farklı olduğu gibi üzüntüsü de farklıdır. Kiminin hayal ettiği yaşama sahip olsanız da hiçbir şey göründüğü gibi olmayabilir.
İnsanın ruhsal alanda canını en çok gerçekler acıtır. Gerçeklerle yüzleşmek sizlere zor gelebilir. Daima doğru, net ve gerçek olanla kendinizi yüzleştirmeye alıştırırsanız, bir süre sonra beyniniz bu acıya tepki vermemeye alışır. Şöyle düşünün, büyüdükçe hayatın bir gün sona ereceğine olan inancınız artar. İnsan doğar, yaşar, ürer ve ölür. Ölüm, kaçınılmaz bir sondur. İlk kaybınız sizi yaralayacaktır. Fakat bir sonraki kayıplar, ölümün varlığını bildiğiniz için ilki kadar acıtmayacaktır. İş yaşamında da elde edilen başarısızlıklar bu şekildedir. İlk başarısızlığını hiçbir zaman unutmazsınız, üzülürsünüz. Fakat bir sonrakiler için kendinizi çözüm yolu bulmaya odaklarsınız. Eğer her seferinde ilk başarısızlığınız gibi tepki vermeye kalkarsanız, iş yaşamında başarılı olmanız zor olacaktır.
İkinci olarak her inişin bir çıkışı her çıkışın da bir inişin olduğunu daima kendinize hatırlatmanız olacaktır. Bu bakış açısına sahip olmanız, karşılaştığınız zorluklar karşısında daha mücadeleci olmanızı sağlar. Karar alırken, doğru ve stratejik karar alabilmeniz için gereklidir. Kendinizi kötü hissettiğiniz her an, bu zamanın geçeceğini, mutlu olacağınız günlerin yakın olduğunu düşünmelisiniz. Çünkü her üzüntünün ardından mutlaka mutlu olacağınız bir olay yaşarsınız.
Eğer kendinizi kötü hissettiğiniz anlarda kendinize acımaya ve üzülmeye devam ederseniz, hiçbir şey elde edemezsiniz. Elde edeceğiniz tek şey, üzüldüğünüz zaman olacaktır. Oysa bu zamanı daha verimli kullanmak tamamen sizin elinizdedir. Negatif duygularınızı bir kenara bırakarak kendinize, “Neden bu olayı yaşadım? Bu olayı yaşamama ben mi sebep oldum? Bu olayı nasıl çözebilirim?” şeklinde sorular yöneltmeyi denemelisiniz. “Bu işi başaramam.”, “Bu işi başarma konusunda benden daha kötüsü olamaz.” şeklinde konuşmalar yapmanız, daha da başarısız olmanıza sebep olur. Oysa başarısızlık yerine nerede hata ya da eksik yaptığınızı keşfetmeye çalışmalısınız.