İş yaşamında başarılı olabilmenin yolu, kişisel alanda kazanacağınız yetkinlikler ve yeteneklerden geçmektedir. Herkes iş yaşamında kendisine en uygun olan rolü benimser. Bu roller kimi zaman ortak noktalara sahip olan bireyler ile network ağı oluşturmayı sağlarken kimi zamanda iş hayatındaki hedeflerinize ulaşmak için size birer avantaj sağlar.
Genel olarak iş yaşamında bulunan herkesin en temel arzusu “başarılı” olmaktır. Bu başarıyı elde edebilmek için hem iş yaşamında hem de kariyer alanında denge kurabilmek gerekir. Elbette iş yaşamında mesleki yeteneklerinizi kullanmak önemlidir. Lakin duygusal zekanızı yani kişisel becerilerinizi kullanmadığınız takdirde başarıya tam anlamıyla ulaşabilmeniz, imkansızdır.
İş yaşamı, karşılaşabileceğiniz engeller ile dolu bir ortamdır. Gün içerisinde farklı pek çok problem ile mücadele etmeniz gerekebilir. Bu durumda zorlukların üstesinden gelebilmek adına kişisel yetkinliklere sahip olmanız şarttır. Hem kendinizi daha iyi hissetmek hem de yaptığınız işte tatmin olmak açısından kendinize odaklanmanız gerekir.
Potansiyelinizi Ortaya Çıkarın
Günümüz iş dünyasına bakıldığında geçmiş rekabet koşulları ile oldukça farklı bir ortam içerisinde yer aldığınızı görebilirsiniz. Gelişen teknoloji, artan bilgi erişilebilirliği, çalışma şartları ve koşulları, insan yapısı ve iletişim teknolojileri iş dünyasını etkilemektedir. Sistematik bir şekilde çalışabilmeniz bu etkiler altında neredeyse “imkansız” gibi gözükebilir. Fakat gerek iş yaşamında gerekse özel yaşamınızda “imkansız” diye bir şey olmadığını kendinize öğretmelisiniz.
Önceliğiniz, potansiyelinizi ortaya çıkarmak olmalıdır. Kendinize bu noktada şu soruyu sormalısınız, “Kendim için yüksek potansiyelimi ortaya çıkarmak ve bu potansiyeli değerlendirmek amacıyla, bulunduğum şartları olduğu haliyle kabul ettiğimde kendimi nasıl değiştirebilir, yönetebilir ve güçlendirebilirim?”
Bu sorunun tek bir cevabı vardır, o da kendinize odaklanmak… Hayatınızı kendinize odaklayarak yaşamanız, olayları ve durumları daha iyi bir şekilde analiz etmenizi sağlar. Yaşayacağınız her olay, bilinçaltınıza yansıyacak bir aynadır. Bu aynayı temiz tutmak için de önceliğiniz kendi potansiyelinizi ortaya çıkarmak olmalıdır. Yaptığınız iş performansı, verimliliğiniz ya da bulunduğunuz sektör sizi tatmin etmiyorsa, suçluluk ve pişmanlık duygusu yoğun bir şekilde sizi baskı altında tutacaktır. Bu durumda kalmamak için hayatınızdaki rolünüzü bulmanız gerekir.
Kendinize sürekli olarak şu soruyu sormalısınız, “Yaşadığım bu olay bende hangi bilgiyi tetikliyor?”. Bu yaklaşım içerisinde olmanız, soru sormak konusunda kendinizi geliştirmenizi sağlar. Hayatınızda sormuş olduğunuz soruların mutlaka bir cevabı vardır ve doğru soruyu sormak, doğru cevabı almanızı dolayısıyla da sizi doğru hedefe yaklaştırmayı sağlar. Doğru hedefte olduğunu bilen insan, cesaretlenir. İş hayatında bir şeylere “hazır” olduğunu hisseder. Kendi kendinizle yüzleşmek, kendi karanlığınız içerisinde boğulmanızı da önler. Bu nedenle kendinize odaklanmak, kendi gelişiminiz açısından oldukça önemlidir.
Teknolojiyi Fark Edin ve Kullanın
Carnegie Teknoloji Enstitüsü tarafından 10 bin kişi üzerinde yapılan bir araştırmada, insanların kişilik faktörlerine göre bilgi ve becerilerini kullanma ve geliştirme derecesi analiz edilmiştir. Bu araştırma kapsamında 10 bin kişi içerisinden yüzde 15’i bilgi ve becerileri geliştirerek başarıya ulaşabildiğini görmüş, yüzde 85’lik kısım ise kişilik faktörleri ve insanlarla olan başarılı iletişim sonucunda başarının elde edilebileceğini savunmuştur.
Araştırmanın sonucunda ortaya çıkan verilere bakıldığında muazzam bir oran yakalandığı ve her insanın içsel olarak keşfedilmeyi bekleyen bir teknolojiye sahip olduğu görülmüştür. Bu teknoloji fark etmek ve kullanmak, iş hayatını ve yaşamı öğrenmekten geçmektedir. Başarıyı arttırmanın bir yolu olarak teknolojinin doğru bir şekilde kullanılması anahtar olarak yorumlanmıştır.
Kişinin bulunmuş olduğu şartlar ve olumsuzluklar, teknoloji doğru bir şekilde kullanıldığında rekabet hızını arttırmaktadır. Bu hız, bireylerde korku yaratabilmektedir. Bu korkuyu yenmenin en iyi yolu da kendine odaklanmaktan geçmektedir. Bakış açısı kazanmak, artılarını, eksilerini, fırsat ve tehditleri bilmek, karar verme mekanizmasını doğru bir şekilde kullanabilmek, iletişim ve problem çözme gücünü arttırmak, süreç-sonuç odaklı yaklaşım benimsemek, kendi alanınızı ve kendinizi geliştirmenizde önemli bir hale gelmektedir.