Etrafınıza baktığınızda, üreten ve tüketen bir toplum içerisinde yaşadığımızı görebilirsiniz. Bu topluluğun içerisindeki en büyük kitleyi ise internet sağlamaktadır. Milyonlarca insan, üretilen ürünlerin hepsini koca bir dünyanın içerisinde bulabilmektedir. Bu da şirketlerin ve markaların geniş kitlelere yayılabilmek adına, çeşitli platformları kullanarak bir “çekim gücü” uygulamasında bulunmasına neden olmaktadır.
Beğenilmek Önemlidir
Bir marka, ürün ya da hizmet oluşturduğunuzda temel amacınız bu oluşumdan kar gütmek ve tanınır, bilinir hale gelmektedir. İnternetin yaygınlaşması, girişimcilerin bu konudaki en büyük destekçisidir. Çünkü tek bir fotoğraf, tanıtım, video ya da içerik ile milyonlarca insana ulaşılmasını sağlar. Marka, ürün ya da hizmetiniz hakkında yapacağınız sosyal paylaşımlar, size bir kitle oluşturur. İnsanlar sizi beğenmeye, paylaşmaya başlar. Paylaşma ile birlikte pek çok kişi tarafından bilinir hale gelirsiniz. Dolayısıyla beğenilmek, oldukça önemlidir.
Örnek vermek gerekirse pek çok sanatçının çalışmalarını internet üzerinde paylaştığını görebilirsiniz. Bu bir meydan okuma değildir. Beğenilmeyi sağlayarak, geniş kitlelere yayılmaktır. İnsanların üzerinde bir farkındalık yaratmak ve insanların dikkatini çekmektir. Yani kısacası “çekim gücü” uygulamaktır. Tanımak, fark yaratmak ve para kazanmak birleştiğinde ortaya çıkan kavram, çekim gücüdür. Çekim gücü oluşturabildiğiniz takdirde, bir oluşumu halka sunabilmiş oluyorsunuz.
İnsanların İlgisini Çekmeyi Başarmak
Çekim gücü uygulamasını yaparken dikkatli olunması gereken bazı noktalar bulunuyor. Öncelikle, kitleler halinde bir beğeni ve bilinirlik ortamı yaratmak istiyorsanız, reklam kampanyası düzenlemelisiniz. Bu reklam kampanyaları için sosyal medya uygulamalarıyla ortaklık yapabilirsiniz. Uzun vadede güçlü bir başarı getiren reklam kampanyaları, maddi yönden sizleri zorlayabilir fakat geri dönüşü oldukça güzel olacaktır.
İnsanlar, yüksek kalite ve yüksek hacimli marka, ürün ya da hizmeti hiçbir şekilde kaçırmak istemezler. Yani taktik, kaliteli olmasanız bile yüksek bir kaliteye ve hacme sahipmişsiniz gibi göstermektir. Bu konuda Steve Martin, “Çok iyi olun, sizi görmezden gelemezler.” demektedir.
Her markanın, ürünün ya da hizmetin mutlaka bir çekim gücü noktası vardır. Bu noktayı bulmak zordur. Dünyayı etkileyecek bir şey olmalıdır. Çünkü çekim gücü, ürünlerinizin daha fazla satın alınması ile paralel bir şekilde ilerlemektedir. Eğer dünyayı etkilemek istiyorsanız, dünyaya satış yapmalısınız.
Her Zaman Başarılı Olamazsınız
Her ne kadar geniş kitlelere ulaşma amacınız olsa da bu durum sürekli bir zaman içerisinde daima başarılı olacağınızı göstermez. Uyguladığınız çekim gücünün de bir sonu olacaktır. Bu nedenle her zaman başarılı olamazsınız. Örneğin bir tekstil fabrikası kurdunuz ve giyim markası oluşturdunuz… İnsanların sizi tanıyabilmesi için henüz daha kazancınız yokken çok fazla üretim yapmanız gerekir. Düzenli miktarda, düzenli aralıklarla çok fazla üretim yapmak, çekim gücünü arttırır.
Yapacağınız işleri tekrar haline getirirseniz de, insanları bir şekilde ikna etmeyi başarırsınız. Yani, zorlayıcı olan tarafın sizin olmanız gerekir. Çünkü bir şeyi sürekli yaptığınızda hemen hemen herkes ikna olmak isteyecektir. “Süreklilik” kavramı da insanlarda bir “güven” algısı yaratmaktadır ve çekim gücünü elde edebilmek için insanlarla aranızda bir güven bağı oluşturmanız şarttır.