İkili ilişkiler daima zor ve karmaşıktır. İş hayatındaki ilişkiler kimi zaman zorlayıcı kimi zaman stres ve baskı ortamından etkilenerek stres yaratıcı faktörlere sahip olabilir. İnsanın büyüdüğü yer, yaşadığı ortam, sahip olduğu değer ve inançlar, bakış açıları vb. birçok faktör, ikili ilişkileri etkileyen unsurlardır. Bu nedenle herkesin anlaşabilmesinin mümkün olmayacağı gibi, ikili ilişkilerde mutlu olmak da zordur.
Anlamlı iletişim kurmak oldukça önemlidir. Kişilerin birbiri için iyi bir dinleyici ve anlatıcı olması gerekir. Fakat teknolojinin gelişmesi, iletişimi engelleyen unsurlardan biridir. Çünkü bireyler teknoloji sebebiyle daha yüzeysel ilişkiler kurmaktadır. Yüzeysel olmak, iletişimin tam anlamıyla başarıya ulaşmamasına sebep olur. Dolayısıyla da mutsuz olursunuz. Peki iş hayatındaki ilişkilerde mutlu olabilmek için ne yapılmalıdır?
Bir personelin ikili ilişkilerinde mutlu olabilmesi için önce kendisini mutlu etmesi gerekir. Eğer birey kendi benliğini kabul edemiyor, hayatında birçok problemle mücadele ediyor ve tüm etkenlerden ötürü kendini mutsuz hissediyorsa, karşısındaki insanı da mutlu edemez. Çalışma arkadaşlarınızdan pozitif enerji almak ve olumlu ilişkiler kurmak için önce kendiniz pozitif olmalısınız.
Karşınızdaki insanların değerlerine ve inançlarına saygı duymuyorsanız, iletişiminizin sonunda tartışma içerisine girmeniz muhtemel bir sonuçtur. Herkesin kendine özgü değer ve inançları vardır. Bu değer ve inançlara saygı duymak gerekir. Saygı, ikili ilişkilerin temelini oluşturur. Aynı fikirde olmasanız bile saygı duymanız, iletişiminizi olumlu yönde etkileyecektir.
Günümüzün en büyük problemi iyi konuşmacı olmaktır. İyi konuşmacı olmaktan önce iyi birer dinleyici olmamız gerekir. Karımızdaki insanı ne kadar iyi dinlersek, iletişimimizde de o kadar başarılı oluruz. Sürekli olarak bir şeyler anlatmak yerine dinlemeyi tercih ederseniz iş hayatınızdaki fırsatları değerlendirme şansınız da o kadar artacaktır.
Sağlıklı iletişimden uzaklaşmanın bir diğer sebebi, duyduklarımız hakkında dinlediğimizi belirtmeyen ifadeler kullanmamızdır. Karşımızdaki insana daima onu dinlediğimizi belirten jest ve mimikler kullanmalı, sözlerini tamamlarken onaylayıcı ifadeler söylemeli ya da görüşüne katılmıyorsak açıklamalarını bitirdikten sonra yorumlar da bulunmalıyız. Karşınızdaki kişiyi dinlediğinizi göstermek, iletişim kurduğunuz kişinin özgüvenli olmasını da sağlar.
Profesyonel iş ilişkilerinde çalışanlar, ilk adımı atmaktan korkmaktadır. Oysa ilk adımı atmaktan çekinmek, yalnızca yakalanacak olan fırsatları ertelemek ya da kaybetmek olacaktır. İlişkilerin daha sağlam olması da belki atacağınız ilk adımla gerçekleşecektir. Potansiyel bir iletişim başladıktan tam 48 saat sona aktif bir iletişime dönüşmektedir. Bu nedenle ilk 48 saatin önemini hiçe saymayın.
Birilerinden yardım istemeniz, sizin başarısız ya da güçsüz biri olduğunu göstermez. İş hayatındaki ilişkilerin temeli genelde istenen yardımlar sonucunda oluşmaktadır. İnsanların yaradılışında birbirlerine yardım etmek vardır. Bu içgüdüsel bir duygu ve harekettir. Konuşmak isteyip de çekindiğiniz biri varsa, ondan yardımcı olmasını isteyin. Mutlaka size yardım edecektir. Bu doğrultuda da iletişimini geliştirebilirsiniz.