Her başarılı şirketin arkasında mutlaka yapmış olduğu bir başarılı ortaklık söz konusudur. Fakat bu durum her zaman için başarı ile sonuçlanacak demek değildir. Kimi zaman her ne kadar başarılı ortaklıklar kurulsa da kötü sonuçlar ortaya çıkabilmekte ve hatta şirketin iflası bile gerçekleşebilmektedir. Bu nedenle iş ortaklığı kurulmadan önce dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır. Doğru bir ortaklık kurulması açısından bu noktalara dikkat etmek önemlidir.
Jack Canfield’in doğru ortaklığı bulma konusundaki önerisi içgüdülerinize güvenmekten geçer. Kendisi bu konuda “Elde ettiğim başarıların tümünü, sahip olduğum ortaklıklara borçluyum. Aslında, ortaklık için iki net beklentim var. Birincisi; ortaklık yapacağım kişiyi insan olarak sevmeli ve ona güvenmeliyim. İkinci beklentim ise; benim tek başıma yapamayacağım bir şeyi o/onlar yapabilmeli. Sevmek ve güvenmek öznel şeyler, fakat önemli olan ve ortaklık süreçlerinde benim öğrendiğim, içgüdülerimi dinleyip onlara güvenmek idi. Gittiğim yol bana doğru gelmiyor ise, diğer yola sapmak her zaman daha doğru olmuştu.” demektedir.
Söz konusu iş ortaklığı olduğunda yapılacak en büyük hata, her iki taraf açısından kurulacak olan ortaklığı yazıya dökmemektir. Eğer karşılıklı bir güven oluşturulmak isteniyorsa, mutlaka ortaklık kurulmadan önce işe dair kriterler, hedefler oluşturulmalı, bu hedefler planlanmalı ve yazıya dökülmelidir. Detaylar ile boğuşmak yerine bu detayları dillendirmek ve yazıya dökmek gerekir. Bu sayede başarılı ve doğru bir ortaklık kurulabilmektedir.
Başarılı girişimcilerden biri olan Tai Lopez’in önerisi, iş ortağınızı tanımaktan geçiyor. Kendisi, “Bir iş ortaklığı yapmadan önce ilk baktığım şey, potansiyel iş ortağımı en az bir yıldır tanıyor olmak. (Bazı psikolojik ve bilimsel çalışmalara göre, insanlar gerçek kişiliğini yaklaşık bir yıldan sonra gösteriyorlar.) Çünkü iş ortaklığı, evlilik gibidir. Birini tanımadan onunla evlenemezsiniz. Evlenmeden önce en az birkaç kişiyi tanırsınız ve sonunda birisiyle evlenirsiniz. Bu süreçte insanların düşüncelerini okumayı, onları daha net tanımayı öğrenirsiniz. Yürümüyorsa, yolunuza devam edersiniz. İş ortaklıklarını da tam olarak böyle görmeye çalışın.” demektedir.
Eğer iş ortaklığı kurmadan önce acele ediyorsanız muhtemelen hata yapacaksınız demektir. Acele etmek, doğru bir ortak bulmanızı sağlamaz. Daha çok yanlış bir tercih yapmanıza sebep olur. Bu nedenle önceliğiniz size en uygun ortaklığı sağlayabilecek şirketleri tespit etmek, ardından bu şirketler arasından yine size en iyi katkıyı ve desteği sunacak şirketi belirlemektir.
Roberto Orci ise iş ortaklığından keyif alınması gerektiğini söylemektedir. Orci, “Yapacağınız ortaklık harika bir işbirliğine dönüşebilir, ama en büyük kâbusunuz da olabilir. Doğru partnere karar vermek için matematiği kullanın. Eğer 1+ 1 = 2 ise, bu ortaklık sizin için doğru değildir. 1 + 1 = 3 olmalı ki ortaklığınız sadece iki ayrı kişinin bir araya gelmesinden ibaret olmasın. Eğer öyle olacaksa eksik olduğunuz alanlarda dışardan destek almanız, ortaklıktan daha mantıklı olacaktır.” demektedir.