İşe Alım Uzmanlarının Artık Duymak İstemediği 3 Mülakat Cümlesi!

İş arama sürecinde pek çok farklı mülakata tabi tutulabilir ve bu farklı mülakatlara kendinizi hazırlamak adına ön bir araştırma, hazırlık ve inceleme yapabilirsiniz. Yapacağınız ön hazırlık çerçevesinde işe alım uzmanını etkileyecek cevaplar türetmeyi, kendinize özel konuşma üslubu ve tarzı belirleyebilirsiniz.

Mülakatlara katılan adaylar, “Hangi cümleyi kullanırsam yetkili benden etkilenir?” düşüncesi ile hareket etmekte ve cevaplarını bu yönde hazırlamaktadır. Sihirli kelimeler kullanmayı denerler fakat bu noktada abartıya kaçabilirler. Bir yere kadar sihirli sözcükler kurmak, etkili cümleler oluşturmak normaldir fakat aşırıya kaçmak, sizi kibirli gösterecektir. Adayların farklılık arayışına gitmesi, onları klişe hale getirmektedir ve günümüzde işe alım uzmanları, bu durumdan sıkılmakta ve mülakatta adayların sade bir şekilde kendilerini ifade etmesinden yanadır.

Stres mi? Asla!

Mülakatın ilk dakikalarına insan kaynakları bölümünde görev alan işe alım uzmanı, adayın rahatlaması adına kısa bir sohbet geçirmek isteyecektir. Bu sohbet içerisinde mutlaka “Stresli misin?”, “Heyecanın var mı?” gibi bir soru ile adayların karşılaşması muhtemeldir. Adaylar yetkiliyi etkilemek adına, “Stres mi?/Heyecan mı? Asla! İş yaşamımda stres/heyecan yapmam için zorlanmam gerekir.” İfadesini kullanmamalıdır. Bu cümle bir klişedir ve işe alım uzmanı sizden bunu duymak istemeyecektir!

Her insan baskı altındayken kendisini stresli ya da heyecanlı hisseder. Bu nedenle karşınıza böyle bir soru geliyorsa, açık olmalısınız. Stresli olmamanız adınıza bir artı puan ekleneceğini göstermez. Mülakatın ilerleyen dakikalarında heyecanınıza ya da stresinize yenilip kendinizi ifade edemezseniz de yalan söylemiş olursunuz. Bu soruya vermeniz gereken cevap, “Açıkçası oldukça heyecanlıyım. Fakat bu durumun sohbetimizi engelleyeceğini düşünmüyorum.” olmalıdır. Vereceğiniz bu cevap, kendinizi kontrol altında tutabildiğinizi ifade eder.

Önceki İş Yerimde Neler Neler Yaptım Bir Bilseniz…

Önceki iş yerinizle ilgili olarak gelen sorularda, başarılarınızla gurur duyduğunuzu belirten cümleler kurmalısınız. Eski iş yerinizi kötüleyecek ifadelerden de kaçınmalısınız. Başarılarınızı dile getirirken kendinizi abartı olacak derecede övmemelisiniz. Başarılarınızı küçümsemeden, elde ettiğiniz somut verileri örnek göstererek (somut veri görselleri kullanmanız daha iyidir) anlatmalısınız. “Önceki iş yerimde herkesi zengin ettim, iş yerini tek başıma iflastan kurtardım.” şeklinde anlatmamalısınız!

Sırf yetkiliyi etkilemek adına abartı rakamlardan bahsetmemelisiniz. Bu bir klişedir… Adaylar yetkiliyi etkilemek adına abartı cümleler kullanmaktan hoşlanır ama bu dürüstlük çizginizi bozar. Yetkili eski iş yerinizle iletişime geçip işin aslını öğrendiğinde, isminizin üzerini karalayacaktır bunu da unutmamalısınız.

Vereceğiniz cevap şu şekilde olmalıdır:

“Önceki iş yerime karşı gösterdiğim katkı ve başarılarımdan ötürü kendimle gurur duyuyorum. Takım arkadaşlarımla birlikte iyi ve güzel projeler yönettik. Hep birlikte çalışarak satış gelirlerimizi bir yıl içerisinde yüzde 25 yükseltmiştik. Bu başarı hepimiz adına oldukça güzeldi.”

Benim Hiçbir Hatam Yok

Bir önceki iş yerinizden istifa etmiş ya da işten çıkarılmış olabilirsiniz. Bu durumu dürüst bir şekilde yetkiliye iletmelisiniz. Çünkü, bir önceki iş yerinizden neden ve nasıl şekilde ayrıldığınız, siz daha mülakata katılmadan önce uzman tarafından araştırılmış olacaktır.

Genel olarak adaylar yetkiliyi etkilemek adına eski iş yerlerini kötüleyerek kendilerinde hiçbir hata yokmuş gibi bir imaj sergilemeyi severler. Fakat bu imaj, klişedir. İtiraf etmek zor olsa da kovulduğunuzu ya da istifa ettiğinizi dile getirmelisiniz. Şeffaf ve gerçekçi olursanız yetkiliyi etkileyebilirsiniz.