Çalışma hayatında aşırı yoğun bir tempoya sahip olan kişiler hem kendilerine hem de özel yaşamlarına vakit ayırmayı unuturlar. Bu kişiler yalnızca ev ile iş arasında mekik dokur, evde bile iş hayatındaki sorumluluklarını yerine getirmeye çalışır. Dolayısıyla bir süre sonra yaşamayı da unuturlar.
Hayat, aşırı yoğun tempoyla çalışılacak kadar uzun değildir. Aşırı tempoya sahip olsanız bile kendinize vakit ayırmalı, sosyal yaşantınızda ve ev yaşantınızda önem vermelisiniz. Eğer işiniz sebebiyle hayatınızdaki canlılığı kaybettiyseniz, yapabileceğiniz bazı taktikler bulunuyor. İşte çalışma hayatı aşırı yoğun tempoda olanlara tavsiyeler!
Plan ve program yapmak, hayatınızı canlı tutacaktır. İş hayatınıza, sosyal yaşamınıza ve ailenize ayıracağınız zamanları belirleyin. Bu sayede sürekli olarak işlerinizi düşünmek zorunda kalmayacak hem kendinize hem de çevrenizdeki bireylere de vakit ayırabileceksiniz. Planlı ve programlı olmak, zaman yönetiminde daha başarılı olmanızı sağlar. İş için ayırmanız gereken zaman belli olduktan sonra kalan zamanı dilediğiniz gibi değerlendirebilirsiniz.
Sürekli olarak aşırı yoğun bir tempoda çalışmak ruhsal yönünüzü olumsuz etkiler. Kendinizi sakinleştirecek ve sizi huzurlu yapacak aktiviteleri uygulayın. İşe giderken en sevdiğiniz müziği dinleyin, iş çıkışında yağmurlu bir havada yürümeyi deneyin. Hayatınıza farklılıklar katın ki, motive olmanız daha kolay olsun.
Sürekli olarak hayatınızı iş odaklı yaşamanız, çevrenizdeki insanların da bir süre sonra azalmasına yol açacaktır. Bu nedenle uzun süredir görmediğiniz bir arkadaşınızla görüşmeyi deneyin. Eski dostlar, her zaman için iyidir! Sizi en iyi onlar bilir… Konuşmak da sizlere iyi gelecektir. Üstelik uzun zamandır görmediğiniz bir dostunuzla konuşmak, farklı birçok konudan konuşmanızı sağlayacaktır.
Günlük aktivitelerinizi yaparken sosyal yaşantınızdan mahrum kalmanıza gerek yoktur. İş yoğunluğu içerisinde günlük aktivitelerinizi gerçekleştirememekten yakınıyorsanız, bu aktiviteleri sosyalleştirmeyi deneyebilirsiniz. Eğer bir saatlik öğle tatili molanız varsa ve bu öğle tatilini yemek yemekle geçiriyorsanız, ofiste atıştırmak yerine çalışma arkadaşınızla yemek yiyebileceğiniz bir mekana gitmeyi tercih edin.
Haftalık olarak planlarınızı yaparken mutlaka hafta içerisindeki bir günü kendinize ayırın. Bu gün ya cumartesi gecesi ya da pazar günü olabilir. Genellikle aşırı tempoda çalışan kişiler için Pazar günleri nimet sayılır. Bu günü değerlendirmek istiyorsanız, iş hayatınızı bir kenara bırakın ve eğlenmeye, sosyalleşmeye çalışın. Bakım mı yapmak istiyorsunuz? Kuaföre mi gitmek istiyorsunuz? Yeni çıkan bir filme mi gitmek istiyorsunuz? Neyi istiyorsanız, onu yapın!
Haftada en az iki gün bir spor aktivitesini yapın Spor yapmak, vücudunuzun daha enerjik olmasını sağlar. Yoğun bir çalışma hayatına sahipseniz zihniniz ve bedeniniz sürekli olarak yorgun hissetmenize sebep olacaktır. Yaşam enerjinizin artması, bedenen ve ruhen enerji dolu olabilmeniz için spor yapmanız şart! En az haftada iki kere 45 dakikalık bir egzersiz yapmanız, hayatınıza hem renk hem de enerji katacaktır.