İş hayatı riskler üzerine kuruludur. Büyük riskler, büyük başarıların habercisidir. Hayatınızın her noktasında risk almanız gereken bir durum bulunur fakat bu riskleri alırken akılcı bir şekilde düşünmeniz ve kendinize bazı önlemler almanız gerekir. Bu önlemler, hedeflerinize ulaşma yolundayken karşınıza gelebilecek engellere karşı sizi hazırlıklı kılar. Her çalışan, iş yaşamında belli bir seviyeye yükselmek ister. Yükselme tutkusunun bir ikonik karakteri olan İkarus tam da bu noktada bilinmesi gereken hikayelerden biri olarak karşımıza çıkar.
“Ne Yüksekten Ne de Alçaktan Uçacaksın”
Antik Çağ döneminde yaşamış olan ünlü mimar Daedalos’un oğlu İkarus’tur. Girit Kralı, halkı için çok tehlikeli olan yarısı boğadan yarısı insan görünümünden oluşan Minotor canavarını saklamak için Deadolos’a bir labirent yapmasını söyler. Labirent yapıldıktan sonra Minotor canavarı kral tarafından buraya saklanır.
Kralın kızına aşık olan ve canavarı öldürmek isteyen savaşçı Thesseus, labirente girmek istediğini ve canavarı öldürerek halkı bu elemden kurtarmak istediğini krala söyler. Thesseus labirente girer fakat burada kralın kızını kaçırır. Kral, labirent hakkındaki sırrı Thesseus’a söylediği gerekçesi ile Daedalos ile oğlu İkarus’u buraya hapseder.
Daedalos hem kendini hem de oğlunu kurtarmak için bir çözüm arayışı düşünür. Ardından labirentin içerisindeki kuş tüylerini fark eder. Kuşların bırakmış olduğu tüyleri balmumu ile birleştirerek hem kendine hem de oğluna kanat yapar ve Daedalos oğlu İkarus’a şu sözleri söyler:
“Ne yüksekten ne de alçaktan uçacaksın. Yüksekten uçarsan güneş balmumu eritip kanatlarını yakar, alçaktan uçarsan da deniz balmumunu nemlendirir.”
Kanatları taktıktan sonra İkarus kendisini özgürlüğe kaptırır ve Güneş’e doğru yükselmek ister. İkarus yükseldikçe balmumundan yapılan kanatları erimeye başlar. Kanatlar eriyince Ege Denizi’ne düşer ve İkarus denizin içinde kaybolur.
İkarus Güneş’e yükselmek isteyerek risk almıştır fakat başaramamıştır. Bunun sebebi kanadındaki balmumu riskini ve çevreden gelen uyarıları (babasını) dikkate almamasıdır. Peki iş hayatına İkarus gibi olmamak için ne yapılmalıdır?
Kendinizi ve Hedeflerinizi Tanıyın
Yaşanan mitolojik olayda İkarus kendisini sadece Güneş’e yani hedefine odaklamıştır. Gözden kaçırdığı şey babasının uyarısı ve balmumundan yapılmış olan kanatlarıydı. Eğer balmumundan yapılan kanatların özelliğini biliyor olsaydı, labirentten çıktığı zaman kendisini kurtarabilirdi. Çünkü bu durumda İkarus hedefini doğru bir şekilde belirlemiş olacaktı. Kendisini de tanıyor olsaydı babasının uyarısını da mutlaka dikkate alırdı.
İkarus’un hedefine gelecek olursak, kendisi için ulaşılamayacak bir hedef koymuştu. Öncelikle hedefini iyi planlaması, tanıması gerekiyordu. Bu bilinçte hareket etseydi, hedefini güç ve zekası doğrultusunda gerçekleştirecek stratejik çözümler bulabilirdi.
Kişinin kendisini tanıması bu nedenle iş hayatındaki en önemli konudur. İnsan kendi güçlü ve zayıf yönlerini bildiği müddetçe başarılı olabilir. Güçlü yönler herkesin hoşuna gider fakat zayıf yönleri bilmek ve bu yönleri kabullenerek geliştirmeye çalışmak, başarının anahtarıdır.