DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, Finans Gündem’de yer alan habere göre 2021 yılında ekonominin yüzde 3-4 aralığında büyümesini beklediklerini belirtti. DenizBank olarak önceliğin ise azalan gelir mücadelesi ve artan karşılıklar olacağını vurguladı. Ateş, “Bankacılık Söyleşileri”nde bankanın pandemi sürecindeki çalışmaları hakkında hakkında bilgi verdi. 2020 yılı için büyüme beklentilerinin olumlu yönde olduğunu ancak salgın nedeni ile ülkelerde, tüketim, üretim durması ve diğer belirsizlikler nedeni ile ekonomik açıdan bir kriz yaşandığını vurguladı.
Bu durumun ise çalışma standartlarını ve yaşamı etkilediğini vurguladı. Pandemiyi küresel bazda ele alan Ateş, enflasyon göstergeleri, istihdam ve ekonominin büyük ve ağır bir baskısı olduğunu aktardı. Para politikası tarafından 2008 ve 2009 yıllarında yaşanan finansal krizlerden alınan dersler ile merkez bankalarının hızlı davrandığının altını çizdi. Ateş, Avrupa Merkez Bankası ve ABD Merkez Bankası gibi önem arz eden kurumların ve onlar gibi gelişmiş ya da gelişmekte olan diğer merkez bankalarının faizleri aşağı çekerek ekonomiyi konusunda tepki göstermeyi başardıklarını açıkladı.
2021 Zorlu Olacak
Maliye politikası ile ilgili ise kredi ertelemeleri, işverenlerin maliyetlerine yönelik düzeltmeler gibi işlemlerle ön plana çıktığını belirtti. Ülkelerin kaynak açısında güçlük çektiklerini belirten genel müdür, dünya milli gelirinin yüzde 14’lük kısmının 12 trilyon dolar kadar mali destek harcadıklarını ve tahvil stokunun 17 trilyona ulaştığını belirtti. Değerlendirmelerine devam eden Ateş, dünya genelinde gerçekleşen gerilemenin 2020 yılının 3. çeyreğinde toparlanmaya başladığını belirtti.
Ancak asıl zorlu dönemin ise 2021’de gerçekleşeceğini belirtti. Gelişmiş olan ülkelerin üretim gücü, borçlanma olanakları gibi sorunları olacağını mali kaynakların ve bazı gelirlerin ise bağımlılık olduğunu belirtti. Global anlamda yüksek bir borç yükü olacağını belirten Ateş, yeni yılda gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin arasının açılacağını belirtti. Toparlanma sürecinde ise sektörlerin de aralarında bir ayrışma olacağını belirten Ateş, konaklama, yeme ve içme gibi sektörlerin 2023 yılına kadar toparlanmalarını öngördü. Aşının gelmesi ile umut veren gelişmelerin olduğunun altını çizen Ateş, lojistik imkanlara, üretime ve uygun bir fiyata ihtiyaç olduğunun altını çizdi. Bu sayede salgının yaratmış olduğu etkilerin aşıya ulaşan ülkeler için 2021’in ikinci yarısına kadar süreceğini belirtti.
Büyüme Yüzde 3-4 Aralığında Gerçekleşecek
Ateş açıklamasına, “Yılın yüzde 4 küçülmeyle tamamlanması muhtemel görünüyor. Ülkeler, ekonomik sıkıntılarını aşmak için bu süreçte güçlü mali önlem paketleri uygulamak durumunda kaldı. Gelişmiş ülkelerde ortalama GSYH’nin yüzde 20’si, gelişmekte olan ülkelerde ise yüzde 6’sı kadar harcama yapıldı. Ülkemizde de bu oran yüzde 12-14 aralığında. Ağırlıklı olarak da kredi mekanizmaları ile hem şirketleri hem hanehalkını desteklemeye çalıştık. Beklentilerin aksine alınan önlemlerin etkisi ile 2020’nin pozitif büyüme ile tamamlanmasını öngörüyoruz.” cümleler ile devam etti. Enflasyon ile mücadelenin ön planda olduğunu belirten genel müdür konuşmasına devam etti. Ateş, “Bu sebeple yılın ilk yarısında yüksek faiz ortamının devam etmesini ve yavaş bir büyüme bekliyoruz. Yılın ikinci yarısından itibaren ise finansman koşullarındaki rahatlamaya paralel ekonomik aktivitenin toparlanmasını, 2021 yılı genelinde büyümenin yüzde 3-4 aralığında tamamlanmasını bekliyoruz. Sıkı para politikası ve enflasyonla mücadele programının enflasyon üzerindeki aşağı yönlü etkisini, maliyet yönlü baskıların da hafiflemesiyle yılın ikinci çeyreğinden itibaren göreceğimize inanıyorum.” dedi.
2021 İkinci Yarısına Kadar Etkiler Sürecek
Cari açığın artmasında turizm gelirlerinin ve altın ithalatının bulunduğunu belirten Ateş, 2021 yılında ithalatın gerilemesini ve gelir artışı beklediğini belirtti. Cari açığın ise GSYH’nin yüzde 2’si kadar gerileyeceğini belirtti. Türkiye ekonomisi ile ilgili ise 2021 yılının ikinci yarısına kadar salgın etkilerinin süreceğini, sıkı bir para politikasının, tamamlayıcı bir maliye politikasının dışında güçlü bankacılık sektörü ve özel sektör desteği ile az hasarlı biçimde gerçekleşeceğini öngörüyor.
Ateş, “Önümüzdeki dönemde hızla eğitim, hukuk, vergi sistemi ve istihdam piyasasında yapısal reform programlarının uygulamaya konması kritik öneme sahip.” dedi. Bankaların, çözümün bir parçası olduğunu belirten Ateş, “Yılbaşından bu yana TL kredi artışı yüzde 40’ı geçti. Dolayısıyla takipteki kredi oranı artışının 2021 yılında mevcut duruma göre daha yukarıda olacağını öngörüyoruz. Diğer taraftan bankalarımız yüzde 19 sermaye yeterlilik oranları ve ihtiyatlı olmak adına önden yüklemeli karşılıklar ile süreci yönetebilecek durumdalar.” dedi. Faiz dışı gelirler ile ilgili düzenlemelerin gelir azaltıcı etkisi olduğunu belirten Ateş, “Sonuç olarak, artan karşılıklar ve azalan gelirlerle mücadele, 2021 yılında bankalarımızın önceliği olacak. Artan faiz oranları sebebiyle 2020 yılının sonuna paralel olarak 2021 yılında kredi genişlemesinin yavaşlamasını bekliyoruz. Sektörde TL kredi büyümesinin yüzde 13-15 civarında olmasını, buna mukabil yabancı para kredilerin mevcut 165 milyar dolar seviyesinde kalmasını, TL mevduatların ise faize paralele artmasını öngörüyoruz.” dedi.
Ana Stratejimizden Ödün Vermeyeceğiz!
DenizBank olarak ana stratejilerinden ödün vermeyeceklerinin altını çizen genel müdür, müşterilerine ülke genelinde sundukları şubeleri ve iştirak ile destek birimler arasında gerçekleşen kuvvetli sinerjilerini, geniş ürün yelpazelerini ve iletişimlerini vurguladı. Kuruluştan bu yana gerçekleştirdikleri sağlık, enerji, tarım gibi alanları desteklemeye ayrıca KOBİ bankacılığı ve özel bankacılık gibi konularda yüzde 45’lik bir oran ile lider olduklarını belirtti.
Hakan Ateş, 2020 yılı için zor bir yıl olduğunu belirtti ve “Yıllar içinde gerçekleşmesini beklediğimiz dijital dönüşümü, küresel salgının etkisiyle birkaç ayda tecrübe ettik. 2020 yılının, dijitalde zorunluluğun yılı olarak tarihe geçeceği düşüncesiyle, biz de önceliğimizi, müşterilerimize en hızlı ve çevik şekilde hizmet vermeye devam edebilmek olarak belirledik ve bu yönde yatırımlar yaptık.” dedi.
Veri Bilimi Yapay Zeka ve Blockchain Bankalarca Kullanılıyor
Veri bilimi, yapay zeka ve blockchain gibi teknolojilerin artık bankalar tarafından da kullanıldığını belirten genel müdür, yatırım konusunda da lider olduklarının altını çizdi. Ateş konuşmasına, “Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) dijital müşteri kimlik tespiti konusunda yaptığı değişiklik sayesinde artık herkes şubeye gitme ihtiyacı duymadan banka müşterisi olabilecek. Bu, bankalar ve fintekler arası rekabet şartlarını eşitlemenin yanında potansiyel müşterilerimizin de sağlık endişesi duymadan bünyemize katılması adına kolaylaştırıcı bir adım oldu. TCMB’nin Fonların Anlık ve Sürekli Transferi (FAST) sistemi sayesinde artık e-para kuruluşları gibi bankalar da 7/24 EFT yapabilecek.
Bu noktada TCMB ve BDDK’nın Türkiye açık bankacılık ekosistemi için aldığı kararların da sektörü değiştireceği görüşündeyim. Merkez Bankası’nın Bankalararası Kart Merkezi’ni (BKM) bünyesine katarak API teknolojisinin kullanımına bir standart getirmesi ve BDDK’nın yayımladığı yönetmelik ile açık bankacılığın sınırlarını net şekilde çizmesi, bankaların bu alanda fintekler ve diğer tüm teknoloji şirketleriyle iş birliği yapmasının önünü açıyor. DenizBank olarak 380’den fazla API noktamız ile geleceğe hazırız.” şeklinde devam etti.
4 Milyar TL Kredi Ertelemesi Gerçekleştirdik
Denizbank olarak mevsimsel çalışan ve salgından etkilenen sektörler konusunda kredi yapılandırmaya gidildiğini ve nisan ile ağustos döneminde gerçekleşen turizm kredilerinde de yüzde 42’lik oranı yapılandırdıklarını belirtti. Yaklaşık 4 milyar TL tutarında kredi ertelemesi gerçekleştirdiklerini belirten Ateş, “Üreticinin tarımsal faaliyetini sürdürmesi için 6 aya kadar faizsiz dönem ile finanse ettiğimiz Üretici Kart tarafında yüzde 25 ciro artışı ile de desteğimizi sürdürüyoruz.” dedi.
Salgın sürecinde çalışanların ve müşterilerin sağlığını ön planda tuttuklarını ve kesintisi bir biçimde hizmet vermeye devam ettiklerini belirten Ateş, sağlık tedbirleri kapsamında dijital bankacılık kanalında DenizBank ailesi olarak değişen geleceğe hazır olduklarını belirtti.