Son bir yıldır endekste yaşanan dalgalanmalara rağmen yatırımcılar reel anlamda kazanç sağlayamadı. Uzmanlara göre enflasyon, yüksek faiz ve yabancı ilgisizliği piyasayı baskılıyor.
Borsa İstanbul neden yerinde sayıyor?
Borsa İstanbul’da son bir yılda dikkat çekici yükselişler yaşansa da, endeks hâlâ geçen seneki seviyelerinde seyrediyor. Nominal artışlara rağmen yatırımcıların reel getiri elde edememesi, piyasada “neden kazanmıyoruz?” sorusunu gündeme getirdi.
Ekonomistler, enflasyonun yüksek seyretmesi, politika faizlerindeki sert artışlar ve TL’nin değer kaybı nedeniyle borsadaki kazançların eridiğini belirtiyor. Yatırımcıların önemli bir bölümü, yüksek faizli mevduatın yeniden cazip hale gelmesiyle birlikte, hisse senetlerinden mevduata yönelmiş durumda.
Faiz ve enflasyon etkisi belirleyici
Merkez Bankası’nın sıkı para politikası adımları sonrası, mevduat faizlerinin %50’nin üzerine çıkması borsa için ciddi bir alternatif oluşturdu. Bu durum, kısa vadede hisse talebini azaltırken, likiditenin bankalarda kilitlenmesine yol açtı.
Uzmanlar ayrıca, yüksek enflasyon nedeniyle şirket bilançolarında nominal büyümelerin reel anlamda değer yaratmadığını, bu nedenle endeksin yukarı yönlü potansiyelinin sınırlı kaldığını vurguluyor.
Yabancı yatırımcı ilgisi zayıf
Bir başka etken de yabancı yatırımcıların sınırlı ilgisi. Türkiye’nin ülke risk primi hâlâ yüksek seyrediyor; bu da uluslararası fonların Borsa İstanbul’a temkinli yaklaşmasına neden oluyor. Döviz kurlarındaki oynaklık, siyasi ve jeopolitik riskler de yabancı sermaye akışını baskılıyor. Analistler, “kalıcı yükseliş için yabancı girişinin artması şart” yorumunu yapıyor.
Uzman yorumu: “Yatırımcı psikolojisi kırıldı”
Ekonomistlere göre, yerli yatırımcı artık kısa vadeli kazanç yerine güvenli liman arayışında. Bir piyasa uzmanı bu durumu şöyle özetliyor:
“Borsa son bir yılda defalarca yükseldi ama bu yükselişler sürdürülebilir trende dönüşmedi. Enflasyon ve faiz baskısı yatırımcının moralini bozdu. Güven ortamı yeniden oluşmadan güçlü bir ralli beklemek zor.”
Borsa İstanbul’da nominal yükselişler yaşansa da, reel kazanç enflasyona yenik düşüyor. Kalıcı bir toparlanma için hem makro istikrarın sağlanması hem de yabancı yatırımcının geri dönmesi gerektiği vurgulanıyor.
