Günümüzde çalışma hayatı içerisinde bir işi yapmanın ve iletişim kurmanın en etkili yolu e posta olarak görülüyor. Ancak bu durumun kontrol edilebilir boyutta olmasına dikkat etmelisiniz. Aksi takdirde e posta bir virüs gibi yayılmaya başladığı için, iş hayatında katkıdan daha çok zarar da sağlayabilir. Günümüzde herkesin bir e posta hesabı olduğunu biliyoruz. Çalışanlara bu hesaplar üzerinden ulaşmak önemli olduğu kadar dezavantajları da bulunuyor. Çalışma yaşamı içerisinde e posta iletişiminin hayatı olumsuz etkilediği bazı durumlar vardır. Gelin bu durumlara bir göz atalım.
E Posta Sıklığı Ciddi Bir Sorun
Her gün iş için gönderilen ve alınan milyarlarca e posta olduğunu biliyoruz. Bu durum bir süre sonra çalışma hayatının dışına da taşmaya başlıyor. Yüzde 39’luk bir kesin çalışma saatlerinin dışında da sürekli e posta adreslerini kontrol ediyorlar. Yapılan kaba bir inceleme sonrasında çalışanlara yapılan ödemelerin yarısı e posta gönderimine gidiyor diyebiliriz. Bu istatistik son derece korkunç bir durum olarak ifade ediliyor.
İstatistikleri incelediğimiz zaman yoğun bir çalışma temposu içerisinde çalışanların günde 288 kez e posta yanıtladıkları ve okudukları ortaya çıktı. Günümüz çalışanlarının sabah kalkınca ve gece yatarken yaptıkları ilk iş e postalarını kontrol etmek olarak ifade ediliyor. Bu durum bir süre sonra çalışanların işlerine odaklanmalarını engellediği gibi özel yaşantılarına zaman ayırmalarını da engelliyor. Aslında işin bir parçası olarak görünmesine rağmen, sık gönderilen e postalar çalışanların verimsiz bir çalışma performansı sergilemelerine neden oluyor.
Yönlendirilen Konuşmalar Süreci Verimsiz Kılıyor
İş hayatında gelen e postaların cevaplandırılırken diğer çalışanlara yönlendirildiği bilinir. E posta şirketlerde çalışanlar arasında bir iletişim ağı olarak tanımlanır. Bu yüzden tüm ekip üyelerinin süreçten haberdar olmaları için konuşmaların birbirlerine iletildikleri bilinir.
Farklı konuşmaların içerisinde bulunduğu iletiler ise zaman zaman kafa karıştırıcı olabilir. Bu sebeple kişi ihtiyacı olan iletiyi bulana dek pek çok iletiyi ayıklamak ve okumak zorunda kalabilir. Bu zaman alıcı bir eylemdir. Bu süreçte ‘ihtiyacınız olan tüm bilgileri iletiyorum’ şeklinde bir mesaj atmak çok daha basit görünebilir. Ancak iletiyi gönderen kişinin kapalı bir sorumluluk aldığı ve çalışanların iş verimini düşürdüğü gözlemlenmiştir.
Geri Dönüşlerin Hızlı Beklentisi Süreci Olumsuz Etkiliyor
Bir e posta gönderdiğiniz takdirde geri dönüş için bir ya da iki gün beklemelisiniz. Telefonla kurulan iletişim kadar hızlı bir geri dönüş beklenmesi çok olası değildir. Günümüzde e posta gönderdikten birkaç saat sonra geri dönüş olmamışsa, geri bildirimler adına endişelenme süreci başlıyor. Hatta günümüzde mobil cihazlar tercih edildiği ve e posta sürekli kontrol edildiği için, mesajlaşma kadar hızlı bir dönüş yapılması bekleniyor. Good Technology tarafından yapılan bir çalışma sonrasında çalışanların yüzde 50’lik kısmı yatakta, Yüzde 38’lik kısmı yemek masasında e posta kontrolünü gerçekleştiriyor. Çalışanların her zaman e postalara yanıt verme ve cevap bekleme belirtisi verimsiz bir çalışma sistemini engelleyecektir.
Her Durumda E Posta Kullanılmamalı
Günümüzde e posta kullanımı yaygınlaştıkça, her iş için kullanıldığı belirlendi. Bir çalışanla belge paylaşmak istediğimizde, birini bir etkinliğe davet etmek istediğimizde, aklımıza takılan bir soruyu sormak istediğimizde…
E postanın günümüzde her durumda kullanılmaya başlaması kontrolden çıkmaya başladı. İdeal olan e posta aralığı günde 3 5 taneyle sınırlı tutulmuştur. Şirket içerisinde, çalışma hayatında her şey için e posta kullanılması çalışanların verimini düşürecektir.