İkna Etme Teknikleri! İş Hayatı İçin En Çarpıcı Yöntemler – İkna Kabiliyeti

İkna Etme Teknikleri! İş Hayatı İçin En Çarpıcı Yöntemler - İkna Kabiliyeti
İkna Etme Teknikleri! İş Hayatı İçin En Çarpıcı Yöntemler - İkna Kabiliyeti

İkna Etme Teknikleri Nelerdir? – İkna Etme Nedir? İkna etmek, bir topluma ya da insanlara karşı, bireyin kendi fikir ve düşüncelerini desteklemelerini sağlamaları için kullanılan temel yeteneklerdir. Doğuştan ya da sonradan kazanılabilen bu yeteneği iyi kullanabilmek, kariyer ve iş hayatınızda hatta normal yaşantınızda sizlere yükselme ve kendinizi kabul ettirme gibi önemli statü göstergelerini elde etmenizi sağlar.

İkna Etmek

Bu tekniklerinin kullanımını genellikle iş dünyasında ve politikacılarda görürüz fakat bu teknikleri iyi uygulayabildikleri için çoğu zaman farkına bile varmayız. Bu teknikleri iyi kullanabilmek, bireye iyi bir yaşam ve kaliteli bir hayat sunar.

Bu Teknikler Nelerdir?

  • Tutarlılık İlkesi:

Hareketlerimizden ve yapacağımız işlerden önce yapılan konuşmalar, yapılacak işin anlatılması ile doğru orantıda olmalıdır. Yapılamayacak şeyleri vaat etmek güven ve itibar kaybına yol açabilir. Büyük vaatler vermek, toplumun seçim zamanında yararlı olabilir fakat seçim aşamasından sonra vaat edilen işlerin yapılmaması durumunda itibar kaybına yol açar ve daha sonraki seçimlerde bireyin eski konumunda tutunabilme olanağını azaltır.

  • Karşılıklık İlkesi:

Bu taktik genellikle toplumun üzerinde ya da bireyin üstünde baskı oluşturmayı amaçlayan bir tekniktir. Karşı taraftaki kişiye yapılacak küçük bir iyilik ya da alınan küçük bir hediye, karşıdaki kişiye kendini borçlu hissettirir. Karşılığı beklenmeden yapılmış ya da alınmış gibi da olsa manipüle etmek için çok kullanılan bir tekniktir. Örneğin sevdiğiniz birine doğum gününde hediye aldığınızda çok büyük ihtimalde en yakın zamanda size aldığı hediyenin karşılığını vermek için bir şeyler hazırlayacaklardır. Genellikle ülke başkanları ve yöneten gruplar bu tekniği çok uygularlar. Bu tekniği kullanan iki kişi ya da toplum arasındaki pozitif etkileşim daha da çok artacaktır. Bu sayede anlaşmalar, seçimler daha kolay bağlanacak ve kazanılacaktır.

  • Kıtlık İlkesi:

Bir ürün ya da hizmet ne kadar çok olursa alınma isteği de istisnalar hariç o kadar az olur. Bu ilke, ürünün ya da hizmetin kısıtlı olduğunu anlatarak, bireyin içindeki benlik duygusuna hitap ederek onu daha kolay ve hızlı şekilde alması için kullanılır. Ürüne ya da hizmete o anda ihtiyaç duyulmasa bile ‘’bende var ‘’ diyebilmek ve bireyin kendisini özel hissetmesi için sunulan ürün ya da hizmete sahip olma isteği artar.

  • Sosyal Deney İlkesi:

Bireylerin bir topluluk veya bir grup içerisinde, diğer bireylerden farklı görünmemek, yargılanmamak ve dışlanmamak için diğerlerine uyum sağlaması gerektiğini düşünen ve buna göre hareket eden-düşünen ve diğer bireylerden onaylanma isteğini karşılayabilmek için yaptıkları davranışlardır. Bu tekniği daha çok yüksek mevkilerdeki bireyler kullanır. Bilerek yapılan ya da kendiliğinden gelişen bu düşünce ve davranışlar sayesinde, bireyler kendilerini benimsetme duygusundan tatmin olurlar ve mutluluk hissederler.

  • Yetki İlkesi:

Daha çok reklamcılık sektöründe kullanılan bu teknikte amaç, herhangi bir konuda uzmanlaşmış ve tanınmış bireyleri kullanarak hizmet veya ürünlerine olan saygınlığı ve güveni arttırmaktır. Ünlü bireylere olan güven daha fazla olduğu için amaca ulaşmak daha kolay hale gelir.

  • Sempati İlkesi:

Bir bireye kendi fikir ve düşüncelerinizi daha kolay benimsetmek ve onay almak istiyorsanız, öncelikle karşıdaki kişiyi iyi dinlemeli ve onu onaylamanız gerekir. Karşıdaki kişiye seni onaylıyorum, sana katılıyorum, haklısın tarzında onunla aynı fikirde olduğunuzu belli edecek kelimeler kullanmalısınız. Bu şekilde, bireyin savunma mekanizması devre dışı kalır ve fikrinize daha olumlu halde yaklaşır.

  • Kapı Tekniği:

Bu teknikte öncelikle karşıdaki kişiden yapılması veya kabul edilmesi zor bir fikir veya istek sunulur. Yüksek ihtimalle ret cevabı alındıktan sonra asıl benimsetmek istediğiniz konu için fikir sunarsınız. İnsanlar birden çok defa reddetmeyi psikolojik olarak sevmediği için daha makul olan fikri genelde kabul ederler.

  • Taahhüt Temelli Tekniği:

Mal veya hizmet alan bireyin, malı ya da hizmeti satan kuruma ya da bireye karşı bağlı kalacağına       gösteren bir içgüdüdür. Satıcı birey, alıcı bireye onun özel olduğunu hissettirir ve sonuçta ona bağlılığını pekiştirir. Bireyler özel olmak ve özel hissettirilmek ister.

  • Kapıdaki Ayak Tekniği:

Bu teknik dahilinde, satıcının kabul edebileceği küçük teklifler vererek satışa başlanır. Daha sonrasında küçük küçük ve sürekli büyüyen teklifler verilir. Bu şekilde büyüyen tekliflerin kabulü daha kolaydır çünkü tek seferde büyük teklif vermek yerine az az ama sürekli teklif vermek ve teklif almak bireyleri daha manipüle edici bir harekettir.

  • Yemleme ve Anahtar Tekniği:

Alıcı bireyin ürünü daha çabuk alabilmesi için ürünün veya hizmetin sayısının azaldığını ve bitmeye yakın olduğu söylenir. Sınırlı şeylere sahip olma içgüdüsünden kaynaklı olarak mal ya da hizmetin konumunun yükseltilmesinden kaynaklı satışlar daha kolay olur.

  • Son Tarih Tekniği:

Bir ürüne ait özel indirimlerin belirli bir tarihte biteceğini bilmek, bireylerin onu alması için daha aceleci davranmasını tetikler. İhtiyaç olunmasa bile indirimin bitecek olması ve sınırlı sayıda olması bireylerin onu isteme içgüdüsünü tetikleyecek ve almalarını sağlayacaktır.

  • Açık Artırma Tekniği:

Bir ürünün satış miktarı küçük miktarlarla açık artırmaya sunulur. Sahip olma isteğinden ve sürekli yükselen ‘’ artıran yoksa satıyorum’’ seslerinden dolayı harekete geçme güdüsünden dolayı fiyat çok yükselse bile satılır.