Bağımlılık ve bağlılık çoğu zaman aynı terazide tartılıyor. Ancak uzmanlar tarafından iki kavramın birbirlerinden çok farklı oldukları ifade ediliyor. Bağlılık bir kişiye ya da herhangi bir şeye yakınlık göstermek ve sevgi göstermek olarak ifade edilebilir. Bağımlılık ise bir kişiye ya da herhangi bir şeye körü körüne bağlanmak, muhtaç olmak anlamına gelmektedir. İki olgu birbirinden tamamen farklı olmakla birlikte iş hayatında da birbirinden farklı olarak değerlendirilmektedir. Bir kişinin işini sevmesi ile muhtaç olduğu için duygusal bir travma içine girmesi tamamen farklı olmakla birlikte kişilerin ruh hallerini de derinden etkilemektedir.
İş hayatında herkesin dönmek istediği ve keyifli bir şekilde hatırladığı anlara bazı kişiler yoğun iş temposu çalışma hayatında yaşadıkları stres ve çeşitli zorluklar sebebiyle dönmek isteyemeyebilirler. Doğru meslek seçimi kişinin meslek hayatını en doğru şekilde icra etmesi için son derece önemlidir. Ancak meslek seçimi sırasında kişilerin neye yetkilerinin olduğu, uzun vadede hangi alanda kendinizi geliştirmek istediğinize ayrıca dikkat etmeniz son derece önemli. Bu sayede ilerleyen yıllarda çalıştığınız meslek sizi yormayacak, aksine çalıştığınız süreç size iyi gelecektir.
İşe Bağımlı Olmak İle İşkoliklik Aynı Mı?
Bir işe bağımlılık derecesinde ihtiyaç duymak kişinin kendi benliğini ve değerini yok sayması ile birlikte göstereceği davranış bozukluklarını gündeme taşıyabilir. Genellikle işe bağımlı olmak son zamanlarda meydana gelen işsizlik korkusu ile birlikte kişilerde daha fazla yaşanmaya başladı. İşe bağımlılık sürecinin altında yatan sebeplerin doğru bir şekilde tahlil edilmesi ve ona göre gerekli önlemlerin alınması son derece önemli. Bazen işsiz kalma korkusu, çevre baskısı, parasızlık ve sosyalleşememe korkusu kişinin sevmediği ve yapmaktan zevk almadığı işe dahi bağlanmasına neden olabilir. Ancak bu bağımlılık türünde kişinin sadece iş hayatı değil aynı zamanda sosyal hayatı da olumsuz etkilenebilir. İş hayatında enerjisini yitiren, mutsuz bir çalışma ortamı içerisinde bulunan kişilerin bir süre sonra özel yaşantısında da daha gergin, daha tahammülsüz ve daha üzgün bireyler oldukları ortaya çıkmıştır.
İşe bağımlılık ile işkoliklik arasında bazen benzer özellikler bulunur. İşkolik olan kişiler çalışma zorunluluğu ile bazen sağlıklarından olabilirler. Bu durum bir süre sonra kontrol edilemez bir takıntı halini alabilir. Çalışmadığı zamanlarda da sürekli çalışmayı düşündükleri için sosyal yaşantılarına ve özel hayatlarına odaklanmaları pek mümkün olmayacaktır.
İşkolik insanların insan ilişkileri pek iyi değildir. Stresli bir yaşantıları olduğu için insanlara zaman ayırmaktan pek hoşlanmazlar. Bununla birlikte tükenmişlik sendromu denilen psikolojik sorunlara yakalanma olasılıkları giderek artıyor. İşkolik ve işe bağımlı olmak zaman zaman aynı kategori altında düşünülebilir. Ancak bu sebepleri tetikleyen bazı nedenler bulunmaktadır. Genellikle belli bir sistemin olmaması ve işe gereken önemi vermemeleri halinde kontrolü kaybedeceklerinden korkarlar. Performanslarında meydana gelecek herhangi bir aksaklıktan dolayı işlerinden atılacakları korkusu sardığı için endişe duyabilirler. Bu anlamda işkolik ve bağımlılık iş sürecini aslında olumsuz anlamda etkileyebilir.
İşe Bağlı Olmak İş Hayatını Olumlu Etkileyebilir
İşe bağlı olmak kişinin kendisi için güvenli bir iş ortamı hazırlamasını sağlamaktadır. Bu durumda başarılı bir performans sergileyebilir, düzenli bir iş hayatı ile kişinin kendisine ve sosyal hayatına ayıracağı zamanda giderek kaliteli bir hal alabilir. Bu anlamda işine bağlı olan kişilerin genellikle işlerinden memnun oldukları belirlenmiştir. Çalışma hayatında mutlu olan, yaptıkları işleri benimseyen ve iş hayatında herhangi bir sorun yaşamayan kişilerin işlerine bağlı oldukları ve herhangi bir arayışa girmedikleri belirtildi. Bu durumda başarılı ve mutlu bir iş hayatı yaşayabilirler.