Yıllar boyu süregelen tartışmalardan biri de kariyerlerinde girişimci olmak isteyen bireyler açısından MBA programının gerekli olup olmadığı ya da faydalı olup olmadığıdır. Eğitim açısından pek çok kazanım sağlayan MBA, özellikle kendi işinizle başa çıkmak ve bir anda gelişebilecek küçük bir işletme sahibiyken uluslararası alanda rekabet etmek istiyorsanız, tam anlamıyla fayda sağlayacak programlardan biri olarak yer almaktadır.
Fakat bu fayda, girişimciler açısından MBA’nın avantajlı olup olmadığı konusunda tartışma unsuru da yaratmaktadır. Tıpkı her program gibi MBA’nın da hem avantajları hem de dezavantajları bulunmaktadır.
Derece ve Öğrenim Farkı
Öncelikle bu noktada MBA’nın ne demek olduğunu özetle bildirmek gerekir. MBA yani, Master Business Administration ve Türkçe anlamı ile İşletme Yüksek Lisansı olarak bilinmektedir. Yurt içinde ve yurt dışında bu eğitim programını veren üniversiteler mevcuttur. Bu programa katılan öğrenciler pazarlama, ekonomi, finans, girişimcilik, iletişim, insan kaynakları, yönetim, liderlik becerileri ve operasyon yönetimi hakkında bilimsel ve akademik bir eğitim almaktadır.
Önemli olan bu program içerisinde yüksek bir dereceye sahip olmak değil, ne öğrendiğinizi fark etmektir. Öğrendiğiniz bilimsel ve akademik eğitim, uzun vadede işletmenize fayda sağlayacak bir bilgi olabilir. Karar verme sürecinizi etkileyebilir ya da finansal alanda kendinizi daha özgür hissetmeniz için stratejik çözümler bulmanızı sağlayabilir. Bu nedenle asıl önemi dereceye değil, ne öğrendiğinize ve bu öğrendiğiniz bilgilerin size olan katkısına odaklanmalısınız.
Unutulmaması gereken önemli noktalardan biri, MBA programı ile eğitim alan kişilerin, iş yaşamındaki diğer girişimcilere ve çalışanlara göre daha yüksek bir maaşla ödüllendirilmesidir. Daha yüksek gelir elde etmek amaçlı bile bu eğitim programına katılan kişilerin mevcut olduğu bilinmelidir.
Somut Verilerin Soyut Sonuçları
Elon Musk ve Peter Thiel gibi ismini dünyada duyurmuş olan girişimciler tarafından MBA programları, girişimcilerin kaderlerini kontrol etmesini engelleyen eğitimler olarak tanımlamaktadır. Onlara göre bu eğitim programı, girişimcinin hayal ve isteklerini köreltmektedir. Kısa vadeli düşünmeye itmekte ve uzun vadedeki başarıları, riskleri, engelleri görmeyi zorlaştırmaktadır.
Bir nevi, somut veriler üzerinden soyut değerler yaratarak kısa vade içerisinde mutlu, bilgili ve deneyimli olmasını sağlamaktadır. En iyi MBA programını alan bir birey, hiçbir zaman iyi bir iş deneyimi ve deneyimle birlikte çeşitli becerileri elde eden bir personelden daha başarılı olamayacaktır. Söz konusu üretkenlik, satış ve performans olduğunda bu programların yetersiz kaldığı da bilinmektedir.
Dersler çerçevesinde hangi personele nasıl davranmanız gerektiğini öğrenebilirsiniz. Fakat öğrendiğiniz bilgiler gerçekten işe yarayacak mı? İnsanlar, farklı pek çok karaktere girebilmektedir. Bu noktada alınan programın hiçbir etkisi kalmamaktadır. Bunun yerine insanlarla iç içe bulunulan, sürekli iletişim halinde olunan bir ortamda daha fazla deneyim elde edilmekte ve geri bildirim oluşturulmaktadır. Gelecek nesiller açısından MBA, çekici nedenlere de sahiptir. Kendi ayaklarınız üzerinde durmayı, motivasyonunuzu yükseltmeyi ve özgeçmişinizde yer verebileceğiniz harika bir eğitim olacaktır.