
Politika Faizi Düşerse, Kredi Faizleri de Geriler mi? 2025 yılında ekonomik görünümün en çok merak edilen başlıklarından biri, ihtiyaç kredisi ya da diğer adıyla tüketici kredisi faiz oranlarının ne zaman gerileyeceği yönünde.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) uyguladığı politika faizi, bu tür bireysel kredilerin faiz seviyeleri üzerinde doğrudan belirleyici rol oynuyor. Haziran 2025 itibarıyla piyasada ihtiyaç kredisi faiz oranları çoğu bankada %2,99 ile %3,99 arasında değişiyor. Ancak bu oranların daha erişilebilir seviyelere gerilemesi için TCMB’nin faiz indirimi yönünde karar alması gerekiyor.
Politika Faizi Kredi Maliyetlerini Nasıl Etkiliyor?
Merkez Bankası’nın belirlediği bir hafta vadeli repo faizi, yalnızca bankaların birbirleriyle olan işlemlerini değil, aynı zamanda mevduat ve kredi ürünlerinin fiyatlamasını da etkiliyor. Bu nedenle TCMB’nin Para Politikası Kurulu (PPK) toplantılarında aldığı kararlar, doğrudan tüketici kredisi faizlerine yansıyor.
En son 17 Nisan 2025 tarihinde politika faizi %42,5’ten %46’ya çıkarılmıştı. Bu da bankaların fonlama maliyetini artırdığı için kredi faizlerinde yukarı yönlü bir baskı oluşturmuştu.
2026 Yılına Dönük Beklentiler: Faizler Düşebilir mi?
Ekonomistler, enflasyonda kalıcı bir düşüş ve kur dengesinin sağlanması halinde, 2026 yılı itibarıyla Merkez Bankası’nın faiz indirimlerine gidebileceği görüşünde birleşiyor. Bu da bireysel kredi kullanmak isteyen tüketiciler için daha uygun faizli seçeneklerin gündeme gelmesine yol açabilir.
Kredi Kampanyaları Yakından Takip Edilmeli
Kısa vadede ise faizlerde ani bir düşüş beklenmemekle birlikte, bankaların dönemsel kredi kampanyaları takip edilerek daha avantajlı oranlardan yararlanmak mümkün olabilir. Özellikle maaş müşterilerine özel faiz teklifleri, otomatik ödeme talimatı gibi koşullar karşılığında uygulanan indirimli oranlar, tüketicilere geçici fırsatlar sunabiliyor.
TCMB Toplantı Takvimi Önemli
İhtiyaç kredisi faizlerindeki olası değişimlerin zamanlaması konusunda, TCMB’nin 2025 yılı toplantı takvimi kritik öneme sahip. Kurulun alacağı her karar, yalnızca piyasa faizlerini değil, hane halkının borçlanma tercihlerini de doğrudan etkileyebilir.