Yapılan değerlendirmelere göre günümüzde pek çok şirketin problem çözme becerileri konusunda sınıfta kaldığı belirlenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre 17 farklı ülkede 91 farklı kamu şirketinde ve özel şirkette problem çözme kabiliyetinin yüzde 85 oranında gelişmediği belirlendi. Sorunun çözülebilmesi için doğru şekilde tespit edilmesi gerekir. Ancak pek çok şirket ve kurum henüz sorundan emin olmadan ve doğru bir şekilde belirlemeden çözüm yoluna gitmek istiyor.
Aslında ortaya bir çözüm önerisi sunuluyor ancak hangi sorunun çözüldüğü tam olarak kestirilemiyor. Problem çözmek şirket ve kurumların atlamadığı ve önem gösterdiği bir husus ancak sorunun hızlı bir şekilde ortadan kaldırılması istendiği için atılan adımlar biraz aceleci olabiliyor. Şirket kültürleri içerisinde son yıllarda Six Sigma, TRIZ gibi çeşitli verimli çalışma yöntemleri benimseniyor. Bu yöntemler genellikle doğru uygulama ile sorunları hızlı ve etkili biçimde çözmeye yardımcı oluyor. Ancak bu yöntemler çok masum ve etkili gibi görünmesine rağmen bazı durumlarda yavaşlamaya da neden olabilir. Aslında verimli çalışma ve sorunsuz bir çalışma ortamı oluşturmak için sade yöntemler daha fazla işe yarayabilir.
Sorunlara Farklı Açılardan Bakabilmek Mümkün Mü?
Sorunlara farklı bakış açılarıyla bakıp, farklı yollar tespit ederken sorun üzerindeki kontrol hakimiyetiniz önemli. Farklı bir bakış açısı kazanmak bu yöntemle birlikte sadece yarım saat içerisinde pek çok kişiye öğretilebilir.
Ancak sorun üzerinde bir hakimiyetiniz yoksa ve kontrolü sağlayamıyorsanız sorunu yeniden ele almalısınız. Bunun için sadece 5 dakika ayırmanız yeterli. 5 dakika ilk etapta çok kısa bir süre gibi gelebilir ancak insanların mecbur kaldıkları ve az zamanlarının olduğu durumlarda beyinlerini daha aktif kullandıkları tespit edilmiştir. Zaman azsa hızlı karar vermek mümkün. Böyle durumlarda alınan kararların daha etkili olması ise şaşırtıcı. Peki problem çözümü sırasında nasıl hareket etmeli ve probleme nasıl yaklaşmalı?
Demokratik Konuşma Ortamında Sorunları Tartışın
Bir toplantı esnasında ortaya çıkan bir sorunu sadece tek bir kişi biliyorsa, çözümü bir o kadar zor olabilir. Ya da bir yönetim kurulu toplantısında gündeme gelen hiyerarşi durumu sizin bastırılmanıza neden olabilir. Bu durum sorunu çözmek yerine sadece büyütür. Bu durumda sorun en baştan ele alınmalıdır. Bu süreçte ilgili kişilerin hepsine söz hakkı tanınmalıdır. Demokratik bir tartışma ortamı oluşturulduğundan emin olunmalıdır. Böylece en doğru fikir bulunarak çözüm odaklı hale getirilebilir.
Konuşmaya Üçüncü Bir Tarafı Dahil Edin
Bazen çalışma ortamında yöneticilerle çalışanlar arasında fikir ayrılıkları ortaya çıkabilir. Bu durumda karşılıklı çatışmak yerine konuya üçüncü bir kişi dahil edilebilir. Farklı ve tarafsız bir bakış açısıyla durum yeniden değerlendirildiği zaman sorunun çözümü daha hızlı bulunabilir. Bunun için toplantıya dahil edilmeyen, farklı bir birimde çalışan bir kişi uygun görülebilir. Ancak hem çalışanların durumunu hem de yöneticileri bilen, çalışma stillerini tanıyan birisi olması önemlidir. İşi bilmeyen ve konu hakkında fikir sahibi olmayan bir kişi çözüm önerisi sunamaz.
Fikir Tanımı Doğru Yapılmalıdır
Bir toplantı sırasında sorunun çözümü konusunda mütabakata varılması sürecin olumlu taraflarından sayılabilir. Ancak fikirlerin net tanımını yapılmadığı müddetçe kişiler tarafından farklı algılanabilir. Aslında ortak bir paydada buluşulduğu düşünülürken çalışanların tamamen farklı fikirler içerisinde olduğu ortaya çıkabilir. Bu durumda herkesin aynı konu üzerinde bütünleştiğini netleştirmek için sorunun herkes tarafından tek tek tanımının yapılması istenmelidir. Sözlü şekilde dile getirildiği zaman konunun kim tarafından nasıl algılandığı açığa çıkacaktır. Ayrıca toplantılar çözüm odaklı gerçekleştiriliyorsa, bireysel tanımlamalar durumun analizine yardımcı olur. Doğru anlaşıldığı düşünülen yanlışlar bir süre sonra sürecin olumsuz etkilenmesine neden olabilir.
Eksikler Üzerinde Durarak Tartışın
Bazen problemler üzerinde tartışma yapılırken hep aynı konu üzerinde durulabilir. Bu durum ilerleme sürecini baltalar. Ancak tartışma sırasında konu hakkındaki eksikler üzerinde durmak sorunun çözümüne ulaşma yolunu kısaltabilir.
Bazen sorunlara çözüm bulurken tıkanmalar yaşanabilir. Ancak neyin eksik olduğunun sorulması çalışanların farklı fikirler bulmasına yardımcı olur. Bazen meseleye doğrudan bakmak yerine ince ayrıntılar üzerinden bakmak sorunların çözümü için daha etkili olabiliyor. Günümüzde şirketler sorunlar karşısında düz bir mantıkla ilerledikleri için hep gelişigüzel ya da kısa vadeli çözümler bulabiliyorlar. Hızlı davranmak isterken uzun vadede daha fazla vakit kaybı yaşanabiliyor.