Lisanslamalı mı Franchising mi Yapmalı?

Bir iş sahibi olmanın en kolay yollarından biri, franchising ya da lisanslama yapmaktır. Yapılacak olan işe bağlı olarak “en iyi büyümeyi ve genişlemeyi” sağlayacak bir karar verilmesi gerekir. Peki bir işletmeci hangisini tercih etmelidir?

Lisanslama ya da franchising yapmayı düşünüyorsanız, bir girişimci adayısınız demektir. İşletmenizi nerede, nasıl ve ne şekilde kuracağına karar vermeniz gerekir. Hem duygusal hem de maddi yönden tüm riskleri, avantajları göz önünde bulundurmalısınız. Bu konuda da pek çok faktör etkili olmaktadır. İlk olarak sormanız gereken soru, “İşletmemi nerede kuracağım?” olmalıdır. Ardından “Bir tane daha şube açma şansım olur mu?” sorusu gelmelidir. Fakat tüm bunlar, muallakta kalan olaylardır. İşlerinizin iyi gidip gitmeyeceğini bilemezsiniz.

Lisanslama vs. Franchising

Eğer amacınız var olan bir şirketin şubesini işletmek, daha doğrusu “iş yönetmek” ise franchising yapmak en mantıklı karar olacaktır. Fakat bu kararı vermeden önce kişilik tipinizi, yönetim tarzınızı ve yenilikçi yapınızı göz önünde bulundurmanız gerekir.

Franchising yapmak ile lisanslama yapmak birbirine çok benzeyen iki kavram olsa da arasında bazı temel farklılıklar bulunur. Öncelikle lisans anlaşmasının ürün ve hizmet alanında sunulan öğelerle sınırlı olduğunu belirtmek gerekir. Franchising ise tamamen bir iş kavramıdır, iş yönetimidir.

Lisanslama yapılmak istendiğinde taraflar hem lisans alan hem de lisans veren taraf olarak yer alır. Bu alanda lisanslamanın daha avantajlı olduğunu belirtmek gerekir. Çünkü lisansı veren taraf, finansal açıdan daha güçlü ve köklü olmakla beraber, belli bir deneyime de sahiptir. Franchising yapacak olan kişide bu deneyimden, güçten ve kökten bahsetmek zordur. Daha riske dayalıdır. Çünkü franchising yapmak isteyen kişi her ne kadar belli bir finansal güce sahip olsa da deneyim açısından oldukça zayıf olan kişileri kapsar.

Lisanslama yapıldığı zaman, yapılacak anlaşma süresinin de daha uzun olduğu görülmektedir. Türkiye’de gerçekleştirilen franchising anlaşmaları ise 5 ile 10 yıl arasında değişen bir süreyle kısıtlı kalmaktadır. Sözleşmelerin sürekli olarak yenilenme gereği, ekstra maliyetlerin doğmasına neden olabilmektedir. Artan maliyetler, girişimciyi yorabilir.

Serbestlik açısından değerlendirmek gerekirse lisanslama, kontrol bakımından franchising anlaşmalarına göre daha serbesttir. Lisans alan kişi işlerin iyiye gitmediğini fark ettiği takdirde, lisansını başka bir kişiye ya da işletmeye devir etme şansına sahiptir. Fakat franchising yapacak kişi için böyle bir husus söz konusu değildir. Franchise verilecek olan kişi ciddi anlamda sıkı bir kontrolden geçer ve anlaşma boyunca da bu denetimde kalır. Belli bir performansın altına düştüğünde ise anlaşma franchise veren kişi ya da kurum tarafından direkt olarak feshedilebilir.

Hangisi Seçilmeli?

Bu kararı vermeden önce ilk olarak dikkat etmeniz gereken nokta yönetim tarzınızın ve anlayışınızın ne olduğudur. Ne tür bir kişiliğe sahipsiniz? Güçlü ve zayıf yönleriniz neler? Mikro ve makro alandaki becerilerinizi de bilmeniz şarttır. Çünkü franchising yapmak aynı zamanda bir iş kavramı oluşturmak demektir. Her zaman için ileriyi düşünmek zorunda kalırsınız. Bir koordinasyonun elde edilmesi, şirket gelişimine odaklanılması, insanların doğru bir şekilde yönetilmesi ve günlük operasyonlara dahil olunması gerekir.

Lisans sahibi olmak, kendi işinizi yönetmek demektir. Franchising ise bir iş kavramı oluşturarak insanları yönetmek… Tam anlamıyla size ait olmayan bir mesleği edinmek oldukça zordur. Bu nedenle herkes franchising yapamamakta ya da franchise olamamaktadır. Bu noktada işinizi nasıl yönetmek istediğinize karar vermelisiniz. Emir alıp uygulatmak mı istersiniz yoksa tüm kontrolün elinizin altında bulunan bir işletmeye sahip olmak mı?

Lakin tüm bunlara rağmen franchising yapmanın da avantajlı olduğunu belirtmek gerekir. Belli bir marka zincirine sahip olan işletmeyi yönetmek, müşteri açısından oldukça önemlidir. Bilinir bir markayı yönetmek ve işletmek, daha kolay olacaktır.