Geçtiğimiz haftanın en önemli konusu bana kalırsa yerli otomobil değil, açıklanan asgari ücret idi. Asgari ücret sonrasında yerli otomobilinin tanıtımının yapılması, yine bir hafızadan sildirme işleminin uygulanması gibiydi. Sahi bu ara en popüler tedavi yöntemlerinden biri oldu. Artık gerekli tedaviyi aldığınızda hafızanızdan geçmiş ve kötü anılarınızı silebiliyorsunuz. Gel gelelim ki Türkiye’de hafızadan silme işlemi, her bir yeni haberde gerçekleşiyor. Şehit acısını 40 saniyede, açıklanan asgari ücret şokunu 45 saniyede, ölen bir kadının ismini 3 saniyede hafızadan silebilme yeteneğine sahibiz Türk toplumu olarak…
Gelelim konumuza! Açıklanan asgari ücret brüt olarak 2 bin 943 lira ve net olarak 2 bin 324 lira olarak belirlendi. 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren de bu fiyat üzerinden maaşlar verilecek. Peki bu asgari ücret kime ne kadar yetecek?
Enflasyonun Altında Ezdirmedik
Beni şaşırtan en büyük şey, yapılan açıklamalar doğrultusunda “Vatandaşlarımızı enflasyonun altında ezdirmedik” cümlelerinin sarf edilmesi oldu. Belki enflasyonun altında ezdirilmedi o vatandaş ama her gün gelen zamlar altında hem boynu büküldü hem beli büküldü hem de olduğu yerde ezilmedi, çakıldı!
Bir yılda doğalgaza, elektriğe, suya, telefona, kiraya, gıdaya, tekstile, ulaşıma gelen zam, asgari ücretlinin zammına karşılık verdi mi? Sosyal medya hesaplarında asgari ücret açıklandıktan sonra pek çok yoruma şahit oldum. Kimi oldukça olumlu bakarken kimi olumsuz bakmaktaydı. Fakat şunu fark ettim, olumlu bakanların çoğu ya işsiz statüsüne sahip ya da hayatlarında bir kez olsun asgari ücret ile çalışarak ev geçindirmeyi denememişler. Bu nedenle asgari ücrete gelen zam, onlar için oldukça olumlu. Olumsuz konuşanlar ise asgari ücretle çalışanlara destek olmaya çalışan ya da bu durumun ne kadar vahim olduğunu gerçekten bilenlerden oluşuyordu.
Mesela bir Twitter paylaşımında araba taksiti için 300 lira, kira için 450 lira, faturalar için 200 lira ve gıda için 100 lira belirlenmiş. Bir de bu paylaşım “Nankörler, asgari ücret neyinize yetmiyor?” şeklinde bir başlık atılmıştı. Sanıyorum ki bu fiyatlar bir gecelik otel masrafını ve benzin parasını yansıtıyordu (!) Çünkü 450 liraya bulunacak tek ev bir otel odası, 300 liralık araba taksiti ise sadece benzin parası olabilir benim gözümde.
Oturduğum evin bin 150 TL kira bedeli, 400 TL gıda masrafı, 400 TL fatura bedeli olduğunu göz önünde bulundurursam, öyle olmalı diye umuyorum. Bu devirde 450 TL’ye “yaşanacak” bir ev var ise o evi görmek ve hemen taşınmak isterim. Belki de diyorum 450 TL yerine 450 bin yazacaktı fakat yanlışlık oldu. Araba taksiti değil de araba almak için 300 bin TL yazacaktı ama kafası karıştı diyorum. Ne de olsa iyilikle yaklaşmak gerekir bazı şeylere ve büyüklerde bardağın dolu tarafına bakın der hep. Baktığım zaman karşıma da böyle bir manzara çıkıyor. Şaka gibi ama gerçek ne yazık ki…