Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan, 2021 yılına ait bankacılık sektörünü değerlendirdi. Uyan, “Ülkemizde bankacılık sektörünün 2021 yılı önceliklerine baktığımızda aktif kalitesi, kredi riski maliyeti ve TL fonlama ihtiyacının yeni yılın en önemli gündem maddelerini oluşturacağını söyleyebiliriz” dedi.
Uyan, 2021 yılında bankacılık sektörünün en önemli gündem maddesinin aktif kalitesi, kredi risk maliyeti ve TL fonlama ihtiyacı olduğunu belirtti. Ek olarak, dijital teknolojilerinin gücünün de finans dünyasını etkileyeceğini ve Türkiye’nin kalkınmasında önemli bir rol oynayacağını dile getirdi. Bu rol ile birlikte, İstanbul Finans Merkezi’nin katılım finans için avantajlar ve fırsatlar ortaya çıkaracağını ifade etti.
İnsan Sağlığı Çerçevesinde Şekillenen Bir Yıl
AA muhabiri ile yaptığı röportaj kapsamında “Bankacılık Söyleşileri” gerçekleştirildi. Burada röportaj veren Uyan, yeni tip koronavirüs salgınında, şirketlerin ve insan sağlığının ön plana çıktığını ifade etti. Uyan, Türkiye ve tüm dünyayı kapsayan salgının etkilerini en aza indirmek gayesiyle hareket ettiklerini belirtti.
Bu kapsamda gerek resmi makamların gerekse şirketlerin odağının insan sağlığı çerçevesinde şekillendiği bir yıl olduğunu ifade etti. Finans sektörünün özellikle bu süreçte, çalışan ve müşteri bağlamında faaliyetlerini devam ettirdiğini dile getirdi.
2021 Bankacılık Sektörü Açısından Zorlu Bir Yıl Olacak
Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan, geliştirilen aşılar ile birlikte salgınla mücadele kapsamında ümit veren bir dönemin başladığını ifade etti. 2021 yılının hem küresel hem de yerel olarak bankacılık sektörü açısından zorlu bir yıl olabileceğini ifade etti. Uyan açıklamasında şu sözlere yer verdi:
“Özellikle gelişmiş ülkelerde sıfıra yakın düzeyde seyreden faiz oranları sektörde marjların belirgin ölçüde zayıf seyretmesine sebebiyet veriyor. Büyük merkez bankalarının genişlemeci para politikasını bir süre daha sürdüreceği yönündeki sinyaller ise bankaların toparlanma sürecinin zaman alacağının işaretlerini veriyor. Ülkemizde bankacılık sektörünün 2021 yılı önceliklerine baktığımızda aktif kalitesi, kredi riski maliyeti ve TL fonlama ihtiyacının yeni yılın en önemli gündem maddelerini oluşturacağını söyleyebiliriz. Salgın sürecinde gerek resmi otoritelerin esneklik uygulamaları gerekse finans kuruluşlarının müşterilerine sağladığı kolaylıklar sayesinde sorunlu alacaklar oranı kontrol edilebilir seviyelerde tutuldu. Ancak 2021 yılında, artan kaynak maliyetlerinin etkisiyle sorunlu alacakların yönetimi en önemli önceliklerden biri haline gelecek gibi gözüküyor. Bu durumun, beklenen zarar karşılıkları üzerinden gelir tablosu üzerinde oluşturacağı baskı da dikkate alınması gereken unsurlardan biri olarak karşımıza çıkıyor.”
Dijital Dönüşüm Uzun Soluklu Bir Yolculuk
Kısa süreli bir hareketlilikten ziyade, dijital dönüşümün uzun soluklu bir yolculuk olduğunu söyleyen Uyan, “Sektörün, orta ve uzun vadeli yol haritalarıyla dijital dönüşümlerini uçtan uca tüm departmanlarına yayması kaçınılmaz gözükmektedir. Sağlam temeller üzerine inşa edilecek topyekun bir dijital dönüşüm, sadece bankacılık sektörünün değil ülkemizin de ekonomik anlamda çok daha büyük bir atılım içerisine girmesine vesile olacaktır.” dedi.
“Gelecekte finans sektöründe ‘rotası dijital, odağı insan’ olan, yani insani ilişkilerindeki güçlü yanlarına ek olarak dijital yönü de kuvvetli olan, teknolojik trendleri yakından takip eden çalışanlara daha fazla talep olacağını söyleyebiliriz.” şeklinde konuşmasına devam etti.
2021 Yılında En Riskli Senaryo
Uyan bankacılık sektörünün 2021 yılındaki en riskli senaryosunu da dile getirdi. Uyan açıklamalarını şu şekilde tamamladı:
“2021 yılına yönelik en riskli senaryo, salgının gecikmeli etkileriyle sektörün aktif kalitesinde meydana gelecek bozulma olur. Bu senaryo karşısında Kuveyt Türk olarak sektör ortalamasının üzerinde bir karşılama oranıyla dayanıklı bir duruş sergileyeceğimize inanıyoruz. Nitekim aktif kalitesi, Kuveyt Türk’ün her dönemde ilk sıralarda yer alan önceliklerinden biri olmuştur. En iyi senaryoda ise aşıya bağlı gelişmeler neticesinde salgının seyrinde meydana gelecek iyileşmeler ve buna bağlı olarak ekonomik aktivitede bir canlanmayı, TL’nin son dönemde kazanmış olduğu ivmenin devam etmesini, yatırım ortamındaki iyimserliğin bir üst seviyeye taşınmasını ve enflasyon görünümünde ılımlı bir toparlanmayı görebiliriz. Böyle bir senaryo bankalara, hem kaynak tarafında hem de finansman tarafında TL’nin payının artırılması için önemli bir imkan sağlayabilir. Kuveyt Türk olarak biz her iki senaryoda da önümüzdeki yıl sürdürülebilir karlı büyüme odağımızı sürdüreceğiz. Katılım finans prensipleri çerçevesinde geliştirdiğimiz ürün ve hizmet ağıyla birlikte reel ekonomiye olan desteğimizi artırarak devam ettireceğiz.”