Ofis ortamında yaşanan çeşitli sorunları çözüme ulaştırmak öncelikle yöneticilerin görevidir. Ancak çalışanların da kendileri adına yapabileceği bazı şeyler vardır. İş hayatının daha huzurlu ve mutlu olması için çalışanların öncelikle kendi içsel huzur ve mutluluklarını sağlaması, kendi değerlerinin farkına varması gerekir. Ancak ve ancak personel kendisine değer verir, çalıştığı şirkete ya da iş yerine aidiyet duygusu hissederse, sorunları çözüme ulaştırabilecek potansiyele sahip olabilir.
Çalışma ortamında sorunların önemsenmemesi, devam etmesine izin verilmesi o iş yerinde zaman içinde daha büyük sorunların yaşanmasına yol açabileceği gibi işin geneline de yayılarak, iş veriminin düşmesi şeklinde de etki eder. Bu nedenle iş yerinde belirli kurallar olmalı ve düzen bu kurallara yönelik oturtulmalıdır. Yönetici kurallara uyduğunu göstermeli ve çalışanlarına örnek olmalıdır. Yönetici kurallara uymaz, şirket kültürünü önemsemez ve personellerine değer vermez, onların sorunlarına yönelik çözümler üretmeye çalışmaz ise iş yerindeki sorunlar artacaktır. Dolayısıyla hem çalışanlar hem de yöneticiler bu noktada dikkatli olmalıdır.
Ofis çalışanları arasında yaşanan sorunlar karşısında yöneticilerin adil olması da gerekir. Eşit davranarak, sorunu taraflarını tek tek dinleyerek öneriler getirmeli, gerekirse haksız olan tarafa yaptırımlar uygulanmalıdır. Yöneticiler iş ortamında kendilerine ulaştırılan sorunu çözmeye çalışırken duygusallıktan uzak olarak şirketin misyonu doğrultusunda değerlendirmeli, şirketin çıkarlarına zarar verip vermediğine bakmalıdır. Aynı zamanda şirket içerisinde mutlaka bir “ödüllendirme” sistemi de olmalıdır. Üstün performans, başarı, verimlilik gösteren kişiler çeşitli şekillerde ödüllendirilmelidir. Bu ödüllendirme maddi ya da manevi olarak gerçekleştirilebilir. Personele terfi verilebilir, maaşı yükseltilebilir ya da başarısı adına tüm personellerin dahil olduğu bir etkinlik düzenlenebilir.
Sorunu Çözebilecek Yetenekte Olmak
Bazen ofis ortamlarında yaşanan sorunlar yöneticiler tarafından önemsenmez. Bazı yöneticilerin ise kendisine iletilen sorunu çözmek için yeterli donanımı bulunmaz. Yönetici atamalarında sorun çözme yeteneğinin göz önünde bulundurulması bu yüzden gereklidir. Yöneticilerin personel yönetimi konusunda deneyimli olması da önemlidir. İletişim yönü kuvvetli, sosyal becerilerini geliştirmiş, mesleki alanda teknik ve bilgi donanıma sahip olan kişilerin görevlendirilmesi gerekir.
Çoğu yöneticiler çalıştıkları iş yerinde kesinlikle sorun yaşanmamasını ister. Bunun yanlış bir yaklaşım olduğunu, insan faktörünün olduğu her yerde sorunların yaşanabileceğini kabullenerek sorunlara yaklaşmak daha akılcı olacaktır. Kimi yöneticiler sorunların çözümünde haklı ya da haksız olup olmadıklarına bakmaksızın daha çok sevdikleri çalışanları korurlar. Oysa ki; bir yöneticinin görevi adil olmak, duygusallıktan uzak, profesyonel olmak ve herkese eşit davranmaktır.
Yöneticiler bazı durumlarda sorun yaşayan taraflardan biri haksız olsa bile kırılabileceğinden çekinerek bu konuda gerekeni yapmazlar ve geçiştirirler. Sorunu geçiştirmek taviz vermek demektir ve ileride daha büyük sorunlara yol açar. Sorun çözerken duygusallıktan uzaklaşmak gerekir. Bir yönetici çözüme ulaştırarak öneriler getirdiği bir sorunun takipçisi de olmalıdır. Çalışanlar çekindikleri için kendisine sorunun tekrar ettiğini iletmeyebilirler. Yöneticilerin görevleri arasında yönettiği departmanda işlerin sorunsuz yürümesini sağlamak ön sıralardadır.